Translation of "Anahtarını" in English

Anahtarını düşürdün.

You dropped your key.

Anahtarını kullan.

Use your key.

Arabamın anahtarını kaybettim.

I've lost my car key.

Evimin anahtarını kaybettim.

I've lost the key to my house.

Kapının anahtarını aradı.

He looked for the key to the door.

Sen anahtarını arıyorsun.

You are looking for your key.

Işık anahtarını bulamıyorum.

I can't find the light switch.

Anahtarını nereye koydun?

Where did you put your key?

Tom anahtarını yitirdi.

Tom lost his key.

Odamın anahtarını kaybettim.

I've lost the key to my room.

Anahtarını buldun mu?

- Have you found your key?
- Did you find your key?

Anahtarını nerede buldun?

Where did you find your key?

Tom anahtarını bulamadı.

Tom had trouble finding his key.

Tom anahtarını kaybetti.

- Tom has lost his key.
- Tom lost the key.

Lucy ışık anahtarını açtı.

Lucy turned on the light switch.

Benim emanet anahtarını bulamıyorum.

I can't find my safety deposit key.

Tom araba anahtarını kaybetti.

Tom has lost his car key.

Anahtarını nereye koyduğunu hatırlamıyor.

She doesn't remember where she put her key.

Tom ışık anahtarını açtı.

Tom turned on the light switch.

O, kalbimin anahtarını buldu.

She found the key to my heart.

O, araba anahtarını kaybetti.

She's lost her car key.

Tom dolabının anahtarını arıyordu.

Tom was looking for his locker key.

Tom bana anahtarını verdi.

- Tom gave me his key.
- Tom gave his key to me.

Tom Mary'ye anahtarını uzattı.

Tom handed Mary his key.

Tom evinin anahtarını çoğalttırdı.

Tom had a copy made of his house key.

Arabamın anahtarını kaybetmen dikkatsizlikti.

It was careless of you to lose my car key.

Sonunda kayıp anahtarını buldu.

She finally found her missing keys.

Tom anahtarını kaybettiğini söyledi.

Tom said that he lost his key.

Olamaz! Arabanın anahtarını kaybettim.

Oh no! I lost the car key.

Tom anahtarını unutmuş olmalı.

Tom must've forgotten his key.

Onlar çekmece anahtarını kaybettiler.

They've lost the key to the drawer.

Tom anahtarını kapıya koydu.

Tom put his key in the door.

Onlar sokak anahtarını aldılar.

They got the key to the street.

Tom ev anahtarını kaybetti.

Tom lost his house key.

Tom lamba anahtarını açtı.

Tom clicked the light switch on.

Evinin anahtarını mı kaybettin?

Have you lost the key of your house?

Tom aydınlatma anahtarını bulamadı.

Tom couldn't find the light switch.

Tom'a büromun anahtarını verdim.

I gave Tom a key to my office.

Anahtarını kaybettin, değil mi?

You lost your key, didn't you?

Anahtarını nereye sakladığını biliyorum.

I know where you hide your key.

Tom anahtarını kaybettiğini söylüyor.

Tom says he's lost his key.

Mary odasının anahtarını kaybetti.

Mary lost the key to her room.

Mary evinin anahtarını kaybetti.

Mary lost her house key.

Tom'un anahtarını bulan kişiyim.

I'm the one who found Tom's key.

Hâlâ anahtarını mı arıyorsun?

Are you still looking for your key?

Yurt odasının anahtarını kaybetti.

He lost the key to his dorm room.

Arabanın anahtarını nereye koydu?

Where did he put the car key?

Posta kutumun anahtarını kaybettim.

I've lost my mailbox key.

- Tom anahtarını nereye saklamış acaba?
- Tom'un anahtarını nereye gizlediğini merak ediyorum.

I wonder where Tom hid his key.

Anahtarını buldu ve kapıyı açtı.

He found his key and opened the door.

Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.

I felt for the light switch in the dark.

Lütfen bana araba anahtarını ver.

Give me the car key, please.

Tom, Mary'ye Vespa'nın anahtarını verdi.

Tom gave Mary the key to the Vespa.

Tom dairesinin anahtarını Mary'ye verdi.

Tom gave Mary the key to his apartment.

Bana bu kilidin anahtarını ver!

Give me the key to this lock!

Bana bu kalenin anahtarını ver!

Give me the key to this castle!

Tom anahtarını kanepenin altında buldu.

- Tom found his key under the sofa.
- Tom found his key underneath the sofa.

Mary'nin anahtarını bulan kişi Tom'dur.

Tom is the one who found Mary's key.

Tom anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.

- Tom got out his key and opened the door.
- Tom took out his key and opened the door.

Dan anahtarını kaybettiğini iddia etti.

Dan claimed that he had lost his key.

Anahtarını içeride unutup dışarıda kaldın.

You locked yourself out.

Tom anahtarını divanın altında buldu.

- Tom found his key under the sofa.
- Tom found his key underneath the sofa.

Tom anahtarını kaybetmiş olmasından korkuyordu.

Tom was afraid he'd lost his key.

C minor anahtarını çalabilir misin?

Can you play the key of C minor?

Tom yurt odasının anahtarını kaybetti.

Tom lost the key to his dorm room.

Tom anahtarını nereye koyduğunu hatırlamıyor.

Tom doesn't remember where he put his key.

Tom anahtarını bir yerde bulamadı.

Tom couldn't find his key anywhere.

Tom anahtarını kaybetmiş gibi görünüyor.

Tom seems to have lost his key.

Tom odasının anahtarını içeride unuttu.

Tom locked himself out of his room.

Tom otel odası anahtarını kaybetti.

- Tom lost his hotel room key.
- Tom lost the key to his hotel room.

Tom otel odasının anahtarını kaybetti.

Tom lost the key to his hotel room.

Sami kendi anahtarını almaya gitti.

Sami went to get his own key.

Tom araba anahtarını nereye koydu?

Where did Tom put the car key?

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.

She groped for the light switch in the dark.

O, araba anahtarını odasında bırakmış olabilir.

She may have left her car key in her room.

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.

He was feeling for the light switch in the dark.

Erkek arkadaşı ona dairesinin anahtarını verdi.

His boyfriend gave him the key to his apartment.

Tom hâlâ soyunma odasının anahtarını arıyor.

Tom is still looking for his locker key.

O İngiliz anahtarını bana verebilir misin?

- Could you hand me that wrench?
- Could you pass me that wrench?

Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.

The mayor presented him with the key to the city.

Tom valizin anahtarını Mary'ye verdiğini hatırlıyor.

Tom remembers giving Mary the key to the suitcase.

Tom arabasının anahtarını sol eline aldı.

Tom had his car key in his left hand.

O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?

- Could you hand me that wrench?
- Could you pass me that wrench?

Tom'un anahtarını nereye sakladığını nasıl bildin?

How did you know where Tom hid his key?