Translation of "Kadınlarla" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kadınlarla" in a sentence and their english translations:

Kadınlarla nasıl konuşursun?

How do you talk to women?

Kadınlarla konuşmakta zorlanıyorum.

I have trouble talking to women.

Kadınlarla olan tüm etkileşimlerinizde,

If in all of your interactions with women,

Tom güzel kadınlarla çevrili.

Tom is surrounded by beautiful women.

Kadınlarla tanışmaya başlaman gerek.

You need to start meeting women.

Diğer kadınlarla çıkmak istiyorum.

I want to date other women.

Birlikte çalıştığım kadınlarla flört etmem.

- I don't date women I work with.
- I don't date women that I work with.

Kadınlarla en kötü şansım var.

I have the worst luck with women.

O, kadınlarla ilişki kurmada hızlıdır.

He's quick in forming relationships with women.

Onun başka kadınlarla çıkmasını istemedi.

She didn't want him to go out with other women.

Kadınlarla şansı hep yaver gider.

He always has luck with the ladies.

Sami kadınlarla nasıl konuşacağını biliyordu.

Sami knew how to talk to women.

Tom kadınlarla nasıl konuşacağını biliyor.

Tom knows how to talk to women.

Sami kadınlarla online olarak tanışıyordu.

Sami met women online.

Sami, Kahire'deki kadınlarla tanışmak istiyordu.

Sami wanted to meet women n Cairo.

Kendinden büyük kadınlarla asla çıkmaz.

He never dates older women.

Çünkü –bunu özellikle kadınlarla paylaşmak istiyorum-

Because femininity - and this is what I want to share also with women -

Tom'un kadınlarla neredeyse hiç deneyimi yok.

Tom has almost no experience of women.

Tom'un güzel kadınlarla konuşma sorunu var.

Tom has trouble talking to beautiful women.

Her zaman yaşlı kadınlarla flört ettim.

I've always dated older women.

Tom asla daha yaşlı kadınlarla çıkmaz.

Tom never dates older women.

Sami, genç kadınlarla nasıl konuşulacağını biliyordu.

Sami knew how to talk to young women.

Tom genç kadınlarla nasıl konuşacağını biliyor.

Tom knows how to talk to young women.

Hücre, fahişeler ve evsiz kadınlarla doluydu.

The cell was filled with prostitutes and homeless women.

Mary Tom'a başka kadınlarla çıkmasını istemediğini söyledi.

Mary told Tom she didn't want him to date other women.

O gerçekten kadınlarla iyi anlaşan bir erkekti.

He really was a ladies' man.

Bazen erkek arkadaşım başka kadınlarla flört ediyor.

Sometimes my boyfriend flirts with other women.

Ve kadınlarla erkekler arasında kesinlikle hiçbir farklılık bulamadık,

and we found absolutely no differences between men and women

Hem Tom hem de John Kanadalı kadınlarla evlendi.

Both Tom and John married Canadian women.

Tom diğer kadınlarla konuşurken kıskanırdım ama artık kıskanmıyorum.

I used to get jealous when Tom talked to other women, but not anymore.

Hem Tom hem de John, Kanadalı kadınlarla evlendiler.

Both Tom and John married Canadian women.

Tom her zaman kadınlarla konuşmada sorun yaşıyor gibi görünüyor.

Tom always seems to have trouble talking to women.

Hem Tom hem de John daha genç kadınlarla evlendiler.

Tom and John both married younger women.

Tom ve John ikisi de Mary adında kadınlarla çıkıyor.

Tom and John are both dating women named Mary.

Bu yüzden erkekler gerçekten sadece anneleri gibi kadınlarla evlenmek ister.

That's why men really just want to marry women just like their moms.

Tom bikinili güzel kadınlarla çevrili havuzun yanında yüzme şortuyla oturuyordu.

Tom sat by the pool in swimming trunks, surrounded by beautiful women in bikinis.

Tanrı'yla İspanyolca, kadınlarla İtalyanca, erkeklerle Fransızca, atımla da Almanca konuşurum.

I speak Spanish to God, Italian to women, French to men, and German to my horse.

O, sahte arkadaşlar ve utanmaz kadınlarla çevrili bir masada oturuyor.

He sits at a table, surrounded by false friends and shameless women.