Translation of "Kaçmasına" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kaçmasına" in a sentence and their english translations:

Onun kaçmasına izin vermeyin.

Don't let him get away.

Onun kaçmasına izin vermeyin!

Don't let him escape!

Tom'un kaçmasına izin vermemeliydik.

We shouldn't have let Tom escape.

Tom'un kaçmasına yardım ettim.

I helped Tom escape.

Tom'un kaçmasına izin verme.

Don't let Tom run away.

Tom'un kaçmasına yardım etmedik.

We didn't help Tom escape.

Kimsenin kaçmasına yardımcı olmadık.

We didn't help anyone escape.

Tom'un kaçmasına yardım etmedim.

I didn't help Tom escape.

Onların kaçmasına izin vermeyin.

Don't let them get away.

Onun kaçmasına izin verdin.

You let him get away.

Onun kaçmasına izin vermeyecekler.

They won't let him escape.

Onların kaçmasına izin verme.

Don't let them run away.

Onun kaçmasına izin verme.

Don't let him run away.

Onların kaçmasına yardım ettim.

I helped them escape.

Onun kaçmasına yardım ettim.

I helped him escape.

Onların kaçmasına yardım etmedim.

I didn't help them escape.

Onun kaçmasına yardım etmedim.

I didn't help him escape.

Fırsatın kaçmasına izin verme.

Don't let the opportunity get away.

Hırsızın kaçmasına izin vermeyin!

Don't let the thief run away!

Tom'un kaçmasına izin veremeyiz.

We can't let Tom escape.

Tom'un kaçmasına yardım etmeliyiz.

We must help Tom get away.

Onların kaçmasına izin veremeyiz.

- We cannot let them escape.
- We can't let them escape.

- Onun kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.
- Kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.

I was arrested because I helped him escape.

Bu tarantulanın kaçmasına izin veremeyiz.

[Bear] We can't afford to let this tarantula get away.

Tom Mary'nin kaçmasına yardım etti.

Tom helped Mary escape.

Hayalinin seninle kaçmasına izin verme.

Don't let your imagination run away with you.

Tom tutuklunun kaçmasına izin verdi.

Tom let the prisoner escape.

Neden Tom'un kaçmasına yardım etmedin?

Why didn't you help Tom escape?

Neden Tom'un kaçmasına yardım ettin?

Why did you help Tom escape?

Bu sefer kaçmasına izin vermeyeceğim.

I will not let her escape this time.

Bu yılanların kaçmasına izin vermeyin.

Don't let these snakes escape.

Onlar onun kaçmasına izin vermeyecekler.

They won't let her escape.

Neden onların kaçmasına yardım etmedin?

Why didn't you help them escape?

Onun kaçmasına neden yardım etmedin?

Why didn't you help him escape?

Neden onun kaçmasına yardım etmedin.

Why didn't you help her escape?

Neden onların kaçmasına yardım ettin?

Why did you help them escape?

Neden onun kaçmasına yardım ettin?

Why did you help him escape?

Biz onların kaçmasına yardım etmedik.

We didn't help them escape.

Biz onun kaçmasına yardım etmedik.

We didn't help him escape.

Tom'un hapisten kaçmasına yardım ettim.

I helped Tom escape from prison.

Tom, Mary'nin kaçmasına izin verdi.

Tom let Mary escape.

Mareşal Murat'tan düşmanın kaçmasına izin verecek

Marshal Murat that would’ve allowed the enemy to escape.

Kedinin kaçmasına izin verme. Kapıyı kapa!

Don't let the cat escape. Close the door!

Tom Mary'nin hapishaneden kaçmasına yardım etti.

- Tom helped Mary escape from prison.
- Tom helped Mary to escape from prison.

Tom Mary'nin kaçmasına yardım etmeyi reddetti.

Tom refused to help Mary escape.

Bu haydutu yakalayın! Kaçmasına müsaade etmeyin!

Seize this brigand! Prevent him from escaping!

Tom, Mary'nin hapishaneden kaçmasına yardım etti.

- Tom helped Mary escape from prison.
- Tom helped Mary to escape from prison.

Tom'u tut ve onun kaçmasına izin verme.

Grab Tom and don't let him get away.

Tom Mary'nin çocuk hırsızlarından kaçmasına yardım etti.

Tom helped Mary escape from the kidnappers.

Dan kargaşa içinde Linda'nın kaçmasına yardım etti.

Dan helped Linda escape in the commotion.

Böylesine iyi bir fırsatın kaçmasına izin verme.

Don't let such a good opportunity go by.

Bu küçük kız kuşların kaçmasına izin verdi.

This little girl let the birds escape.

Tom'un hapisten kaçmasına yardım eden kişi benim.

I'm the one who helped Tom escape from jail.

- Onlar Tomû kaçırmayacaklar.
- Onlar Tom'un kaçmasına izin vermeyecekler.

They won't let Tom escape.

Tom Mary'nin polis gözaltından kaçmasına isteksizce yardım etti.

Tom reluctantly assisted Mary to escape police custody.

- Bu fırsatın kaçmasına izin vermeyin.
- Bu fırsatı kaçırmayın.

Don't let this chance slip by.

Onun kaçmasına izin vermek için çok iyi bir fırsat.

It's too good an opportunity to let it slip away.

Tom onun gözaltından kaçmasına yardım etmesi için Mary'ye rüşvet verdi.

Tom bribed Mary to let him escape custody.

Bu seninle benim aramda bir sır, bu yüzden ağzından kaçmasına izin verme.

This is a secret just between you and me, so don't let it slip out.

Göz yaşartıcı gaz insanların kaçmasına ve kırılmasına neden olur pencereleri gizlemek ve yardım almak için.

tear gas leads people to run and break through windows in order to hide and get help.

- Onun kaçmasına izin vermek için çok iyi bir fırsat.
- Kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat bu.

It's too good an opportunity to let slip away.

- Tom'un kaçmasına izin ver.
- Tom'un kurtulmasına izin ver.
- Tom'un sıvışmasına izin ver.
- Tom'un yakasını kurtarmasına izin ver.
- Tom'un tüymesine izin ver.
- Tom'un kirişi kırmasına izin ver.

You let Tom get away.