Translation of "Kızarttı" in English

- Onun kızı eti kızarttı.
- Kızı eti kızarttı.

Her daughter fried the meat.

Kızı eti kızarttı.

Her daughter fried the meat.

O, hindiyi kızarttı.

She roasted the turkey.

Salata yağında balık kızarttı.

She fried fish in salad oil.

Tom bir yumurta kızarttı.

Tom fried an egg.

O bir yumurta kızarttı.

She fried an egg.

Tom hatmisini ateşte kızarttı.

Tom roasted his marshmallow over the fire.

Tom kendine birkaç yumurta kızarttı.

Tom fried himself some eggs.

Tom onun elini öptü, onu kızarttı.

Tom kissed her hand, making her blush.

Tom, araç kaputunda kendine bir yumurta kızarttı.

Tom fried himself an egg on his car bonnet.

Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve hatmileri kızarttı.

Tom and his friends sat around the campfire and roasted marshmallows.

Anneannem bir avuç yeşil fasulyeyi çıkardı. Onları eski bir tavanın içine döktü. Sabırla onları kızarttı, bakır kulplu bir ahşap el değirmeninde öğüttü, sonucu eski moda bir Macar espresso makinesi içine sıktı, onu bir tepsiye koydu ve iki saat sonra, o kahveydi.

My grandmother pulled out a handful of green beans, poured them into an ancient pan, toasted them patiently, ground them in a wooden hand mill with a copper handle, carefully squeezed the result into an old-fashioned Hungarian espresso maker, put it on a tray, and two hours later, it was coffee.