Translation of "Kıyı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kıyı" in a sentence and their english translations:

Kıyı boyunca yürüdü.

He walked along the shore.

Eğer kıyı kesimlerinde yaşıyorsak

If we live along the coasts,

Tom kıyı boyunca yürüdü.

Tom walked along the shore.

Martılar esas olarak kıyı kuşlarıdır.

Seagulls are mainly coastal birds.

Polis kıyı boyu devriyesini artırdı.

The police have increased their shoreline patrols.

Kıyı boyunca geçici kamplar yaptılar.

They made temporary camps along the coast.

Tom kıyı boyunca yürümeye devam etti.

Tom continued walking along the shoreline.

Küresel ısınma kıyı sellerine neden olacak.

Global warming will cause coastal flooding.

En sevdiğim eğlence kıyı boyunca gezmektir.

My favorite pastime is strolling along the shore.

Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.

Not all coastal regions have mild climates.

Yıllar sonra Avrupalılar kıyı bölgelerinde sömürgeler kurdu.

Years later, Europeans established colonies in the coastal areas.

Kıyı boyunca benimle yürüyüşe gitmek ister misin?

Would you like to go for a walk with me along the shore?

Bu gerçekten kıyı boyunun kasvetli bir sahasıdır.

This is a really lonely stretch of shoreline.

O ülkede birçok şehir kıyı düzlüğünde bulunurlar.

Most cities in that country are found on the coastal plain.

Kıyı alanları genellikle daha yumuşak iklimlere sahiptir.

- Coastal areas generally have milder climates.
- Coastal regions generally have milder climates.

Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.

- Coastal areas generally have milder climates.
- Coastal regions generally have milder climates.

Amerikalı nüfusun yüzde kaçı kıyı yakınında yaşıyor?

What percentage of the American population lives near the coast?

Ve kıyı boyunca yiyecek kaynakları da karşıma çıkabilir.

and also there might be some food sources along the shore.

Gölün kıyı hattı ürpertici bir sessizlikle kaplanmış durumda.

The shoreline is eerly quiet.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kıyı yakınında yaşar.

More than a third of the world population lives near a coast.

Gelgitin gücünü kullanmak kıyı topluluklarına çok yardımcı olabilir.

Harnessing the power of the tides could be very helpful to coastal communities.

Kentin uzun kıyı şeridi kum ve çakıl içerir.

The long coastline of the city contains sand and gravel.

- Kıyı ruhsatı iptal edildi.
- Kara izinleri iptal edildi.

Shore leave has been canceled.

Tek bir devlet ilan etmek amacıyla mütevazı kıyı kentlerini birleştirmeye

thousand nine hundred Sixty-eight at the time, Sheikh Zayed Al Nahyan sought

, yalnızca bir metre su Maldivler ve İskenderiye gibi kıyı kentlerinin

American Institute , only one meter of water could lead to the sinking of

Tom ve Mary gün batımına hayranlık duyarak kıyı boyunca yürüdüler.

Tom and Mary walked along the shoreline, admiring the sunset.

Kent, kıyı bölgesi ve komşu dağlar arasındaki sınırda yer alıyor.

The city lies on the border between the coastal area and the neighboring highland.

Cankurtaranlar her yıl ABD'deki kıyı akıntılarından on binlerce insanı kurtarıyor.

Lifeguards rescue tens of thousands of people from rip currents in the U.S. every year.

Her yıl kıyı akıntıları ile 100 kişinin öldüğü tahmin ediliyor.

It is estimated that 100 people are killed by rip currents annually.

Kıyı bölgeleri nehirlerin kıyısı boyunca yer alan arazinin dar arazi şeritleridir.

Riparian zones are narrow strips of land located along the banks of rivers.

Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmalarına rağmen oldukça ekstrem iklimlere sahiptir.

Many locations, despite being situated near coastlines, have fairly extreme climates.