Translation of "Işleriyle" in English

İnşaat işleriyle uğraşıyorum.

I'm in the construction business.

İşçiler işleriyle gurur duyuyorlardı.

- The workers took pride in their work.
- The workers were proud of their work.

O, devlet işleriyle meşgul.

He is busy with affairs of state.

İşçiler işleriyle gurur duydular.

The workers took pride in their work.

Annem dikiş işleriyle meşguldü.

Mom was busy with her sewing.

- Tom bazı kağıt işleriyle meşgul.
- Tom bazı bürokrasi işleriyle meşgul.

Tom is busy with some paperwork.

Bütün gün ev işleriyle meşgulüm.

I'm busy all day keeping house.

Bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.

I am gardening these days just to kill time.

- Evrak işleriyle uğraşmak için onun aldığı zamanı azaltmak istiyorum.
- Evrak işlerine harcanan zamanı azaltmak istiyorum.

I want to reduce the time it takes to deal with the paperwork.

- Ben her zaman tarımda çalışmakla ilgileniyorum.
- Ben hep tarımla uğraşmayı istemişimdir.
- Bana hep tarla işleriyle ilgilenmek çekici gelmiştir.

I've always been interested in working in agriculture.