Translation of "Havlu" in English

Havlu ıslak.

The towel is wet.

Havlu kuru.

The towel is dry.

Soldaki havlu senin.

The towel on the left is yours.

Havlu alabilir miyim?

Could I have some towels?

Hiç havlu yok.

There are no towels.

Tom havlu attı.

Tom threw in the towel.

Havlu getirdin mi?

Did you bring a towel?

Kağıt havlu kullanmıyorum.

I don't use paper towels.

- Sana bir havlu alacağım.
- Sana bir havlu getireceğim.

I'll get you a towel.

Havlu hiç kullanışlı değildi.

The towel wasn't useful at all.

Havlu oldukça işe yaramazdı.

The towel was quite useless.

Git birkaç havlu getir.

Go get some towels.

Bana bir havlu verin.

Give me a towel.

Bana bir havlu getir.

Get me a towel.

Bana bir havlu ver.

Hand me a towel.

Lütfen bekle. Havlu getireceğim.

- Please wait while I get a towel.
- Please wait. I'll bring you a towel.

Sence havlu alabilir miyim?

Do you think I could get a towel?

Tom Mary'ye havlu verdi.

Tom gave Mary a towel.

Sana bir havlu getireyim.

Let me get you a towel.

İşte kullanabileceğiniz bir havlu.

- Here's a towel you can use.
- Here's a towel that you can use.

Sana bir havlu alacağım.

I'll get you a towel.

Bana kuru bir havlu getirin.

Bring me a dry towel.

Bana nemli bir havlu getirin.

Bring me a moist towel.

Yüzünüzü bir havlu ile kurulayın.

Dry your face with a towel.

Tom asla kağıt havlu kullanmaz.

Tom never uses paper towels.

Tom beline bir havlu sardı.

Tom wrapped a towel around his waist.

Tom etrafında bir havlu sardı.

Tom wrapped a towel around himself.

Banyomuzda yalnızca bir havlu var.

There is only one towel in our bathroom.

Birkaç temiz havlu alabilir miyim?

Can I get some clean towels?

Tom Mary'ye bir havlu uzattı.

Tom handed Mary a towel.

Bu havlu ile ellerini sil.

Wipe your hands with this towel.

Tom saçını havlu ile kuruladı.

Tom towel-dried his hair.

Havlu atıp pes ettiğini söyledi.

He threw his hands up into the air and said that he gave up.

Genelde kullandığım havlu sarı renklidir.

The towel that I usually use is yellow.

Ben bir tane daha havlu getireceğim.

I'll bring one more towel.

O, yüzünü bir havlu ile kuruladı.

She dried her face on a towel.

O, bir havlu ile kendini kuruladı.

He dried himself with a towel.

Ben bir havlu alabilir miyim, lütfen?

Can I have a towel, please?

Biri bana bir havlu getirebilir mi?

Can somebody get me a towel?

Tom bir havlu ile yüzünü kuruluyor.

Tom is drying his face with a towel.

15 numaralı odada hiç havlu yok.

There are no towels in room 15.

Lütfen ben bir havlu alırken bekle.

Please wait while I get a towel.

Tom ellerini kirli havlu ile sildi.

Tom wiped his hands on the dirty towel.

Mary, Tom'un alnına bir havlu koydu.

Mary put a towel on Tom's forehead.

Onun bir havlu satın alması gerek.

He needs to buy a towel.

O bir havlu ile saçlarını ovuşturdu.

She rubbed her hair with a towel.

Tom Mary'nin alnına bir havlu koydu.

Tom put a towel on Mary's forehead.

Havlu gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın.

Don't share your personal items, such as towels, with others.

Bir kırmızı ve benekli beyaz havlu, lütfen.

A red and spotted white towel, please.

O sadece üzerine bir havlu duştan çıktı.

She came out of the shower with only a towel on.

Tom bir havlu aldı ve havuza yöneldi.

Tom grabbed a towel and headed for the pool.

Bana başka bir sıcak havlu getirir misin?

Could you bring me another hot towel?

Tom, Mary'nin alnına ıslak bir havlu koydu.

Tom put a wet towel on Mary's forehead.

Senin için banyoya temiz bir havlu koydum.

I put a clean towel in the bathroom for you.

Tom birkaç kağıt havlu aldı ve ellerini sildi.

Tom grabbed some paper towels and wiped his hands.

Lütfen ellerinizi kurular mısınız? Orada bir havlu var.

Could you please dry your hands? There's a towel over there.

Mary banyodan çıktığında üstünde sadece bir havlu vardı.

Mary went out into the bath wearing only a towel.

Tom üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.

Tom came out of the bathroom with only a towel on.

Mary üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.

Mary came out of the bathroom with only a towel on.

Tom duştan çıktı ve kalçasının etrafına bir havlu sardı.

Tom stepped out of the shower and wrapped a towel around his waist.

Kaldığım birçok farklı otelden çaldığım bir havlu koleksiyonum var.

I have a collection of towels I've stolen from many different hotels I've stayed at.

Köpeğim bir kağıt havlu yedi. Onun hastalanıp hastalanmayacağını merak ediyorum.

My dog ate a paper towel. I wonder if he'll get sick.

- Tom köpeği kurulamak için eski havlu kullandı.
- Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.

Tom used old towels to dry the dog.