Translation of "Kullanışlı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Kullanışlı" in a sentence and their english translations:

Kullanışlı olması gerekiyordu,

And it's supposed to be practical,

O çok kullanışlı.

That's very handy.

O, kullanışlı bilgi!

That's useful information!

Otobüs durağı oldukça kullanışlı.

The bus stop is quite handy.

Havlu hiç kullanışlı değildi.

The towel wasn't useful at all.

Bu sözlük kullanışlı değil.

This dictionary isn't useful.

Esperanto kullanışlı bir dildir.

Esperanto is a useful language.

Bu ifade kullanışlı olabilir.

This phrase might come in handy.

O bıçak çok kullanışlı geldi.

That knife came in very handy, didn't it.

Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.

Thanks indeed, handy this!

Bu kitapların hepsi kullanışlı değil.

Not all of those books are useful.

Hırdavatçıda birçok kullanışlı alet vardır.

There are many useful appliances in the hardware store.

Kullanışlı olması modanın hezimetine uğradı.

from there, women’s pockets fell victim to fashion over function:

Bu çok kullanışlı bir kitap.

- This is a very useful book.
- This book is really useful.

Bu araba geniş ve kullanışlı.

This car is spacious and practical.

Bunu kullanışlı bulmadığımı itiraf ediyorum.

I confess that I don’t find this useful.

Bu kullanışlı küçük bir kutu.

This is a handy little box.

Bu yazılım kullanışlı değil; silin.

This software is not useful; delete it.

- O yararlı.
- Bu faydalı.
- Bu kullanışlı.

That's helpful.

Başta da dedim ya kullanışlı ve basit

At first I said either useful and simple

O, kullanışlı bir aptaldan daha fazlası değil.

He's nothing more than a useful idiot.

Ben biraz daha kullanışlı bir şey umuyordum.

I was hoping for something a little more useful.

Tatoeba harika ve kullanışlı bir web sitedir.

Tatoeba is a cool and useful website.

Cep telefonları kullanışlı, onların sorumlu kullanılmasını istiyorum.

Cell phones are convenient, but I want them to be used responsibly.

Bu gibi durumlarda, bir tabanca kullanışlı gelebilir.

In situations like these, a gun might come in handy.

- Bu yararlı bir bilgidir.
- Bu kullanışlı bir bilgidir.

This is useful information.

Kullanışlı olacak ne varsa sadece onu satın alır.

He buys only what'll be useful for him.

Bir araba sahip olmak için kullanışlı bir şey.

A car is a handy thing to own.

Yunanca ve Latince kullanışlı dillerdir. Bu nedenle onları öğreniyorum.

Greek and Latin are useful languages. That's why I study them.

Seyahat ederken küçük bir araç kiti çok kullanışlı olabilir.

A small toolkit can be very handy when you are traveling.

Cepçiler eski moda cepleri sevdiklerini ve kullanışlı olduklarını aynı zamanda

And the pocketists say, “no we like our old-fashioned pocket.

Anadili İngilizce olan biri olmak iki ucu keskin bir kılıçtır. Bir yandan dünyanın en kullanışlı dilini mükemmel şekilde konuşursun, ama sonra hiç kimse seninle başka bir dilde konuşmak istemez, bu yabancı dilleri öğrenme sürecini daha zor yapar.

Being an anglophone is a double-edged sword. On the one hand you speak the world's most useful language perfectly, but then no one wants to talk with you in another language, which makes the process of learning foreign languages more difficult.