Translation of "Hatırlamak" in English

0.008 sec.

Examples of using "Hatırlamak" in a sentence and their english translations:

Bunu hatırlamak kolay.

It's easy to remember.

Ben hatırlamak istiyordum.

I wanted to remember.

Bunu hatırlamak isteyecekler.

They'll want to remember this.

Ben hatırlamak istemiyorum.

I don't want to remember.

İsmimi hatırlamak kolaydır.

My name is easy to remember.

Hatırlamak beni üzdü.

- My heart was in my boots when I thought of it.
- Remembering it depressed me.

Ayrıntıları hatırlamak zor.

It's difficult to remember details.

Onu hatırlamak istiyorum.

I want to remember that.

Hatırlamak önemli şeydir.

That's the important thing to remember.

Tom'u hatırlamak istemiyorum.

I don't want to remember Tom.

Yani hatırlamak istemez diyelim

so let's say he doesn't want to remember

Bütün bunları hatırlamak istiyorum.

I want to remember all of this.

Belki sen hatırlamak istemiyorsun.

Maybe you don't want to remember.

Onu hatırlamak zorunda kalacağım.

I'll have to remember that.

Neden onu hatırlamak istiyorsun?

Why would you want to remember that?

Hatırlamak en önemli şeydir.

That's the most important thing to remember.

Sami onu hatırlamak istemedi.

Sami didn't want to remember that.

Hiç kimse ülkemi hatırlamak istemiyor.

Nobody wants to remember my country.

Hiç kimse ülkemi hatırlamak istemedi.

Nobody wanted to remember my country.

Tom'u o şekilde hatırlamak istemiyorum.

I don't want to remember Tom that way.

Sadece onu hatırlamak zorunda olacağım.

We'll just have to remember it.

Arkadaşlarının kim olduğunu hatırlamak önemlidir.

It is important to remember who your friends are.

Biraz süt almayı hatırlamak zorundayım.

I have to remember to buy some milk.

Bunu Tom'a vermeyi hatırlamak zorundayım.

I have to remember to give this to Tom.

Harika söz! Onu hatırlamak zorundayım.

Cool word! I'll have to remember it.

Onun adını hatırlamak çok zordur.

His name is very difficult to remember.

- Onu hatırlamak için bir sebebim yok.
- Onu hatırlamak için bir nedenim yok.

I don't have a reason to remember it.

Bir şeyi hatırlamak ne kadar kolaysa

The easier it is to recall something from memory,

Bu Tom'u hatırlamak istediğim yol değil.

This isn't the way I wanted to remember Tom.

Doksanlı yılları hatırlamak için fazla gençsin.

You're too young to remember the nineties.

Tom'un telefon numarası, hatırlamak için çok kolay.

Tom's phone number is very easy to remember.

Doksanları hatırlamak için çok gençsin, değil mi?

You're too young to remember the nineties, aren't you?

Aslında nasıl oynandığını hatırlamak için hafızamı çok zorluyorum

I actually push my memory very hard to remember how to play

Mezarlıklar İslamiyet'e göre sadece ölümü hatırlamak için vardır

There are cemeteries to remember only death according to Islam

- Onun adı dilimin ucunda.
- Onun adını hatırlamak üzereyim.

His name is on the tip of my tongue.

Pekala, en önemli sözleri hatırlamak için emin olun.

Well, make sure to remember the most important words.

Eğer doğruyu söylersen her şeyi hatırlamak zorunda değilsin.

If you tell the truth, you don't have to remember anything.

Sami'nin ailesi onu hatırlamak için bir araya toplandı.

Sami's family gathered to remember him.

Ben sadece, bu yeri hatırlamak için birkaç hediyelik eşya istiyorum.

I just want some souvenirs to remember this place by.

Ama şimdilik, bir şeyi hatırlamak önemli: Deng Şiaoping, ülke için bir

But, for now, it is important to remember something: Deng Xiaoping was a turning point

Ne de olsa not almak ya da hatırlamak için orada kim vardı?

After all who was there to note it down or remember it?