Translation of "Gitmesini" in English

- Onun gitmesini engelleyin.
- Onun gitmesini engelle.

- Prevent him from going.
- Prevent her from going.

- Tom'un gitmesini istedim.
- Tom'dan gitmesini istedim.

I wanted Tom to go.

Tom'un gitmesini istiyorum.

- I want Tom to leave.
- I want Tom to go.

Tom'un gitmesini istemedim.

I didn't want Tom to leave.

Tom'un gitmesini istemiyoruz.

We don't want Tom to leave.

Tom'un gitmesini bekliyorum.

I'm waiting for Tom to leave.

Tom'a gitmesini söyledim.

I told Tom to leave.

Tomun gitmesini sağla.

Make Tom go away.

Tom'un gitmesini istemiyorum.

I don't want Tom to go.

Herkesin gitmesini istiyorum.

I want everybody to go.

Tom'un gitmesini istedim.

I asked Tom to leave.

Onların gitmesini istemiyoruz.

We don't want them to go.

Onun gitmesini istemiyoruz.

We don't want him to go.

Ona gitmesini söyledim.

I told him to go.

Eve gitmesini söyledim.

I told him to go home.

Tom'un gitmesini bekliyoruz.

We're waiting for Tom to leave.

Tom'un gitmesini istiyorlardı.

They wanted Tom gone.

Herkesin gitmesini bekliyorum.

I'm waiting for everybody to leave.

Tom'un gitmesini bekliyordum.

I was waiting for Tom to leave.

Tom'dan gitmesini iste.

Ask Tom to leave.

Onun gitmesini istediğini hissettirdi.

She hinted that she would like him to leave.

Ona yalnız gitmesini önerdiler.

They suggested to him that he go alone.

Derhal oraya gitmesini önerdim.

I suggested that he go there at once.

Tom'un oraya gitmesini istemedim.

I didn't ask Tom to go there.

O onun gitmesini istemedi.

She did not want him to leave.

Tom'a eve gitmesini söyledim.

I told Tom to go home.

Herkese gitmesini söylememiz gerekiyordu.

We were supposed to tell everyone to leave.

Tom'un eve gitmesini istiyoruz.

We want Tom to go home.

Tom'un eve gitmesini istiyorum.

I want Tom to go home.

Niçin Tom'un gitmesini istedin?

Why did you want Tom to leave?

Tom'un hapishaneye gitmesini istemiyorum.

I don't want Tom to go to jail.

Tom Mary'nin gitmesini istemiyor.

Tom doesn't want Mary to leave.

Gitmesini istemiyorsan Tom gitmez.

Tom won't go away if you don't want him to.

Onun oraya gitmesini istiyorum.

I want him to go there.

Ona yalnız gitmesini önerdim.

I suggested that she go alone.

Tom'un ofisine gitmesini istemiyorum.

I don't want Tom going to your office.

Tom'a gitmesini söylediğimi söyledim.

I said I told Tom to go.

Tom'un gitmesini gördüğüme üzülmeyeceğim.

I won't be sorry to see Tom leave.

Tom Mary'nın gitmesini bekledi.

Tom waited for Mary to leave.

Tom Mary'nin gitmesini diledi.

Tom wished Mary would leave.

Tom Mary'nin gitmesini istedi.

Tom asked Mary to leave.

Tom Mary'ye gitmesini söyledi.

- Tom told Mary to leave.
- Tom told Mary to go away.

Tom Mary'nin gitmesini istiyordu.

Tom wanted Mary to go.

Tom Mary'nin gitmesini istemedi.

Tom didn't want Mary to go.

Sanırım Tom'un gitmesini istemelisin.

I think you should ask Tom to leave.

Neden Tom'un gitmesini istemedin?

Why didn't you ask Tom to leave?

Neden Tom'un gitmesini istedin?

Why did you ask Tom to leave?

Ben onun gitmesini bekliyorum.

I'm waiting for her to leave.

Lütfen onların gitmesini isteyin.

Please ask them to leave.

Tom herkesin gitmesini bekliyor.

- Tom is waiting for everyone to leave.
- Tom is waiting for everybody to leave.

Lütfen Tom'a gitmesini söyle.

Please tell Tom to leave.

Tom'un gitmesini istedin mi?

Did you ask Tom to leave?

Onların eve gitmesini istiyoruz.

We want them to go home.

Onun eve gitmesini istiyoruz.

We want him to go home.

Onların hapse gitmesini istemiyorum.

I don't want them to go to jail.

Onun hapse gitmesini istemiyorum.

- I don't want him to go to jail.
- I don't want her to go to jail.

Onların eve gitmesini istiyorum.

I want them to go home.

Onun eve gitmesini istiyorum.

I want him to go home.

Onun ve gitmesini istiyorum.

- I want him to go home.
- I want her to go home.

Lütfen ona gitmesini söyle.

Please tell him to leave.

Biz onların gitmesini bekliyoruz.

We're waiting for them to leave.

Ben onların gitmesini bekliyorum.

I'm waiting for them to leave.

Onun gitmesini istedin mi?

Did you ask him to leave?

Onların oraya gitmesini istemedim.

I didn't ask them to go there.

Onun oraya gitmesini istemedim.

I didn't ask him to go there.

Biz Tom'un gitmesini istemedik.

We didn't want Tom to leave.

Herkesin eve gitmesini istiyorum.

I want everybody to go home.

Onun oraya gitmesini istedim.

I wanted him to go there.

Bu insanların gitmesini dilerdim.

We wish these people would leave.

Tom'un gitmesini durdurabileceğimi sanmıyorum.

- I don't think I can stop Tom from leaving.
- I don't think that I can stop Tom from leaving.

Tom herkesin gitmesini istedi.

- Tom wanted everybody to leave.
- Tom wanted everyone to leave.

Tom'a hemen gitmesini söyledim.

I told Tom to leave right away.

Tom'a hastaneye gitmesini söyledim.

I told Tom to go to the hospital.

Tom'un gitmesini engellemeye çalışacağım.

I'll try to stop Tom from leaving.

Tom'un eve gitmesini istedim.

I wanted Tom to go home.

Iyi eğitimli garnizona gitmesini emretti.

his well-drilled garrison to their stations on the walls.

Burs onun üniversiteye gitmesini sağlamıştır.

The scholarship enabled her to go to university.

Acil iş onun gitmesini engelledi.

Urgent business prevented him from going.

Olay onun Amerika'ya gitmesini engelledi.

The incident prevented him from going to America.

Hastalık Jane'in okula gitmesini engelledi.

Illness prevented Jane from going to school.

Tom Mary'ye eve gitmesini söyledi.

Tom told Mary to go home.

Neden Tom'un seninle gitmesini istemiyorsun?

Why don't you ask Tom to go with you?

Onun benimle sinemaya gitmesini istedim.

I asked her to go to a movie with me.