Translation of "Girmesini" in English

Tom hapse girmesini istiyorum.

I want Tom put in prison.

Onların içeri girmesini istedim.

I asked them to come in.

Onun içeri girmesini istedim.

I asked him to come in.

Tom'un hapse girmesini istemediğini biliyorum.

- I know you didn't want Tom going to jail.
- I know that you didn't want Tom going to jail.

Tom'un içeri girmesini ister misin?

Would you ask Tom to come in?

Tom Mary'nin evine girmesini istemiyordu.

Tom didn't want to let Mary into his house.

Tom işlerin yoluna girmesini istiyor.

Tom wants things done his way.

Tom Mary'nin eve girmesini reddetti.

Tom refused to let Mary enter the house.

Tom, Mary'nin içeri girmesini bekliyor.

Tom is waiting for Mary to come in.

Tom, Mary’nin odasına girmesini reddetti.

Tom refused to let Mary in his room.

Başımın belaya girmesini istemezsin değil mi?

You don't want to get me in trouble, do you?

Tom'a içeri girmesini rica edebilir misin?

Can you ask Tom to come in?

Ebeveynleri ona bir üniversiteye girmesini söyledi.

His parents told him to get into a university.

Kötü hava, Tom'un oyuna girmesini engelledi.

The bad weather prevented Tom from attending the play.

Sami, Leyla'nın başının derde girmesini istemedi.

Sami didn't want Layla to get in trouble.

Tom, Mary'nin başının belaya girmesini istemiyor.

Tom doesn't want Mary to get into trouble.

Ve daha sonra insan çalışmalarına girmesini gerektiriyor.

and then it must go into human studies.

Tom kapıda. Lütfen onun içeri girmesini iste.

- Tom's at the door. Please ask him to come in.
- Tom is at the door. Please ask him to come in.

- Onun içeri gelmesini ister misin?
- Onun içeri girmesini ister misin?

Would you ask him to come in?

O, gürültünün girmesini engellemek için ellerini onun kulağının üzerine koydu.

She put her hands over her ears to shut out the noise.

- John' un girmesini kabul etti.
- O, dün John'un girmesine izin verdi.

- He admitted John yesterday.
- He allowed John to enter yesterday.