Translation of "Geçmekten" in English

Tom caddeyi geçmekten korkuyordu.

Tom was afraid to cross the street.

Tom, gece ormandan geçmekten korkuyor.

Tom is afraid to walk through the woods at night.

Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.

- Avoid crossing this street when it is raining.
- Avoid crossing this street when it's raining.

Sorularınız varsa, benimle temasa geçmekten çekinmeyin!

If you have questions, don't hesitate to get in touch with me!

Eğer acelem varsa burada caddeyi geçmekten kaçınırım.

I avoid crossing the street here if I am in a hurry.

Havaalanında gümrüklerden geçmekten hoşlanmam çünkü çok uzun sürüyor.

I dislike going through customs at the airport because it takes so long.

Herhangi bir sorunuz varsa, lütfen benimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

If you have any questions, please don't hesitate to contact me.