Translation of "Geçirdiğim" in English

Bu çocukluğumu geçirdiğim köydür.

This is the village where I spent my childhood.

Pazar, zamanımı okuyarak geçirdiğim gündür.

Sunday is when I spend my time reading.

Çokça zamanımı geçirdiğim yer burası.

This is where I spend a lot of my time.

Pişerek geçirdiğim Kaliforniya'ya geri geldiğim için,

where I spend all my free time baking in the sun,

Günün büyük bölümünü geçirdiğim yer burası.

This is where I spend most of the day.

Sistemde geçirdiğim onca yıldan şunu söyleyebilirim ki

But here's the thing I know from decades in the system:

Dört yıl boyunca beraber geçirdiğim, mezun ettiğim bir sınıf.

I spent four years with them, a class that I graduated.

Bu kişi Wes Jackson, Kansas'tayken zaman geçirdiğim bir çiftçi.

This is Wes Jackson, a farmer I spent some time with in Kansas.

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı.

The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.

Ben de uzun süredir ailemle birlikte rahat bir gün geçirdiğim duygusuna sahiptim.

I also really had the feeling of having had a relaxed day with my family for the first time in a long while.

- Boston'da geçirdiğim zaman, yıllarca hatıralarımı süsleyecek.
- Yıllarca Boston'daki zamanımla ilgili güzel anılarım olacak.

I will have good memories of my time in Boston for many years.