Translation of "Finansal" in English

0.032 sec.

Examples of using "Finansal" in a sentence and their english translations:

Hatta finansal işlemler.

even financial transactions.

Finansal sorunlarımız ciddi.

Our financial problems are serious.

Evet, finansal bir ödülle

So yes, we've triggered initial engagement

Bu yalnızca finansal açı.

But this is only a financial angle, right?

O bir finansal dahi.

He's a financial wizard.

Tom bir finansal analist.

Tom is a financial analyst.

Finansal yardım alacak mıyım?

Will I receive financial aid?

Tom finansal bir danışman.

Tom is a financial adviser.

Finansal danışman tutmayı düşünüyorum.

I'm thinking of hiring a financial consultant.

- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.

Russia is facing great financial difficulties.

Ayrıca kişisel gelişim, finansal eğitim

they also have personal development,

Sonra finansal desteğin gelmesi gerekiyor.

Then my financial aid is supposed to come through.

Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.

I don't need to see financial studies.

Finansal desteği durdurmaya karar verdik.

We decided to cease financial support.

Hatta finansal bilgilerimiz bile bu yerde.

often our financial information is also in this place.

Hükümet finansal sorunla ilgilenmek zorunda kalacak.

The government will have to deal with the financial problem.

Finansal hizmetlerin maliyetleri her ülkede yükseliyor.

Costs of financial services are rising in every country.

- Finansal zorluk çekiyorlar.
- Mali zorluklar yaşıyorlar.

They are suffering financial difficulties.

Liza ve Marco'nun finansal sorunları yok.

Liza and Marco have no financial problems.

Tüm finansal sistem yakında çökecek mi?

Will the entire financial system collapse soon?

İyi bir finansal danışmanı nerede bulabilirim?

Where can I find a good financial consultant?

Kişisel, finansal ve cinsel yaşamlarını kontrol etmediler.

to control their personal, financial and sex lives.

Bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.

our voices are too big a financial risk.

Sanırım evrende sonsuz sayıda finansal kriz var.

I suppose that in the universe there is an infinite number of financial crises.

Bu şapka herhangi bir finansal kâr için yapılmadı.

The hat was not created for any financial benefit.

Finansal kriz, Porto Riko düşüşü başladı boşluğa doğru.

financial crisis, Puerto Rico began its fall into the abyss.

Aynı zamanda finansal olmayan borcu - örneğin, ödenmemiş tedarikçiler

At the same time its non-financial debt - for example, suppliers that have not been paid

Zürich büyük bir finansal merkez olarak kabul edilir.

- Zürich is considered to be a major financial hub.
- Zurich is considered to be a major financial hub.

- Ben bir mali uzmanım.
- Ben bir finansal uzmanım.

I'm a financial expert.

Amerika, teknik yeniliklere ve onun finansal getirilerine değer veriyor.

America values tech innovation and its financial rewards.

Böylece, bir finansal kurum, bir banka örneğin, Manhattan'daymış gibi

In this way a financial institution, a bank for example, can do business as if it were

- Finansal beklentiler mükemmel.
- Mali görünümler mükemmel.
- Mali beklentiler mükemmel.

The financial prospects are excellent.

Başarılı bir iş dikkatli finansal yönetim üzerine inşa edilmiştir.

A successful business is built on careful financial management.

O, finansal açıdan sadece kendini değil ailesini de mahvetti.

He has financially ruined not only himself but his family.

- Almanya finansal kriz tarafından çarpıldı.
- Mali kriz Almanya'yı vurdu.

Germany was hit hard by the financial crisis.

Tom, Mary ve John'un finansal durumlarını tartışmalarını dinlememeye çalıştı.

Tom tried not to listen to Mary and John discussing their financial situation.

- Yeni hükümetin malî sorunları var.
- Yeni hükümet mali sıkıntılar yaşıyor.
- Yeni hükümetin finansal sorunları var.
- Yeni hükümet finansal sıkıntı yaşıyor.

The new government has financial troubles.

Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,

Lower resource schools are dealing with lower quality equipment,

(23 Mayıs 2017'de Moody's, ödeme gücünü ve finansal ürünlerini

(The last 23rd of May 2017, the rating agency Moody's, one of the three agencies in charge

Çin'in finansal güvenliğini tehdit edecek gizli borçlar demek'' Shang Fulin,

hidden loans which could threaten China’s financial security” Shang Fulin, Ex-President

- Tom tekrar finansal problemler yaşıyor.
- Tom tekrar mali problemler yaşıyor.

Tom is having financial problems again.

- Daha iyi bir finansal katılım sağlamak için hırslı bir plan başlattılar.

- They have started an ambitious plan to achieve better financial inclusion.

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.

Fetching nearly twice as much gold, the financial reward for black market rhino horn can be an irresistible lure.

Matematik Tom'un okuldaki en zayıf dersiydi ama bu onun finansal danışman olmasını engelleyemedi.

Maths was Tom's weakest subject at school, but this didn't stop him getting a job as a financial adviser.

İklim değişimi, iç savaş,finansal zorluk ve altyapısal kaosun hepsi bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.

Climate change, civil war, financial hardship, and infrastructural chaos have all caused turmoil in this country.