Translation of "Anlattım" in English

0.010 sec.

Examples of using "Anlattım" in a sentence and their english translations:

Anlattım onlara depresyonumu ve kaygılarımı anlattım,

I told them about my depression and anxiety,

- Ona, ne yaptığını anlattım.
- Ne yaptığını ona anlattım.
- Yaptığını ona anlattım.

I told him what you did.

Olanları Tom'a anlattım.

I told Tom what happened.

Tom'a hikayemi anlattım.

I told Tom my story.

Olanları herkese anlattım.

I told everybody about what happened.

Tom'a kendimi anlattım.

I told Tom myself.

Bir fıkra anlattım.

I told a joke.

Tom'a anlattım zaten.

I've already told Tom.

Zaten herkese anlattım.

I've already told everyone.

Tom'a rüyalarımı anlattım.

I told Tom about my dreams.

Tom'a rüyamı anlattım.

I told Tom about my dream.

Tom'a kovulduğumu anlattım.

- I told Tom I'd been fired.
- I told Tom that I'd been fired.

Sana her şeyi anlattım.

I've told you everything.

Karşılaştığım herkese haberi anlattım.

I told the news to everyone I met.

Ona her şeyi anlattım.

- I told him everything.
- I've told him everything.

Onlara her şeyi anlattım.

I told them everything.

Mary'ye tüm hikayeyi anlattım.

I told Mary the whole story.

Ona, ne yaptığını anlattım.

- I told him what you did.
- I told her what you did.

Sanırım demek istediğimi anlattım.

- I think I've made my point.
- I think that I've made my point.

Bütün bildiğimi polise anlattım.

I told the police all I know.

Tom'a her şeyi anlattım.

- I told Tom everything.
- I've told Tom everything.

Onlara birkaç fıkra anlattım.

I told them a few jokes.

Ona birkaç fıkra anlattım.

I told him a few jokes.

Tom'a birkaç fıkra anlattım.

I told Tom a few jokes.

Tom'a bir fıkra anlattım.

I told Tom a joke.

Aileme her şeyi anlattım.

I told my parents everything.

Tom'a bir hikâye anlattım.

I told Tom a story.

Tom'a bazı fıkralar anlattım.

I told Tom some jokes.

Neler olduğunu Tom'a anlattım.

I told Tom what was happening.

- Size bildiğim her şeyi anlattım.
- Sana bildiğim her şeyi anlattım.

I told you everything I knew.

Dinleyecek olan herkese hikayeyi anlattım.

I told the story to anyone who would listen.

Çocuklara eğlenceli bir hikaye anlattım.

I told an amusing story to the children.

Sanırım kendimi açık açık anlattım.

- I believe I made myself clear.
- I think I made myself clear.
- I think I've made myself clear.

Kızıma bir uyku masalı anlattım.

I told a bedtime story to my daughter.

Jane'e okulumuza nasıl geleceğini anlattım.

I told Jane how to get to our school.

Bildiğim her şeyi polise anlattım.

I told the policeman everything I knew.

Herkese ne olduğunu anlattım zaten.

I've already told everybody about what happened.

Tom'a bizimle ilgili gerçeği anlattım.

I told Tom the truth about us.

Tom'a bunu nasıl yapacağımı anlattım.

I've already told Tom how to do that.

Tom'a nasıl hissettiğimi çoktan anlattım.

I've already told Tom how I feel.

Ne olduğunu Tom'a zaten anlattım.

I've already told Tom what happened.

Yapmış olduğumuz şeyi Tom'a anlattım.

I told Tom about what we had done.

Tom'a, yaşadığımız sorunları zaten anlattım.

I've already told Tom about the problems we've been having.

Olanları anlattım ve bana: "Demek öyle.

I told her and she said, "Yeah.

Tom'a Mary'nin evine nasıl gidildiğini anlattım.

I told Tom how to get to Mary's house.

Ona kazayla ilgili her şeyi anlattım.

I told him all about the accident.

Annemin bana anlattığı hikayeyi kızıma anlattım.

I told the story that my mom used to tell me to my daughter.

Onlara üç küçük domuzun hikayesini anlattım.

I told them the story of the three little pigs.

Sana hiç onun hakkında anlattım mı?

Did I ever tell you about her?

Ben haberleri Tom'a anlattım, Mary'ye değil.

I told the news to Tom, not to Mary.

- Kuralları Tom'a açıkladım.
- Kuralları Tom'a anlattım.

I explained the rules to Tom.

- Sadece Tom'a söyledim.
- Sadece Tom'a anlattım.

I only told Tom.

Tom'u aradım ve ona sorunumu anlattım.

I called Tom and told him about my problem.

Tom'a dün gece gördüğüm kâbusu anlattım.

I told Tom about the nightmare I had last night.

Ne yapması gerektiğini zaten Tom'a anlattım.

I've already told Tom what he ought to do.

Yapmasını istediğim şeyi Tom’a çoktan anlattım.

I've already told Tom what I want him to do.

Muhtemelen ne olacağını Tom'a önceden anlattım.

I've already told Tom what'll probably happen.

- Sırf sana söylemiştim.
- Sadece sana anlattım.

I only told you.

Sana Almanya hakkında bildiğim her şeyi anlattım.

I have told you everything I know about Germany.

Daha önce bu fıkrayı size anlattım mı?

Have I told you this joke before?

Ben fikirlerimi anlattım fakat o düşünmeden reddetti.

I told him about my ideas but he dismissed them out of hand.

Tom'a bunu neden yapması gerektiğini zaten anlattım.

I've already told Tom why he needs to do that.

Bunun hakkında her şeyi zaten Tom'a anlattım.

I've already told Tom all about it.

Tom'a zaten Mary'ye ne söylemesi gerektiğini anlattım.

I've already told Tom what he should say to Mary.

Tom hakkında bildiğim her şeyi sana anlattım.

I've told you everything I know about Tom.

O konuda bildiğim her şeyi zaten size anlattım.

I've already told you all I know about that.

- Oyunun kurallarını ona anlattım.
- Oyunun kurallarını onlara açıkladım.

I explained the rules of the game to them.

Tom'a bilmesi gerektiğini düşündüğüm her şeyi zaten anlattım.

I've already told Tom everything I think he needs to know.

- Yapmak istediklerimi Tom'a anlattım.
- Yapmak istediğim şeyi Tom'a söyledim.

I told Tom what I want to do.

- Sana hep doğruyu söyledim.
- Sana her zaman gerçekleri anlattım.

I've always told you the truth.

Ve onlara şunu söylüyor ben onlara yağmurun nasıl yağacağını anlattım

And he tells them I told them how to rain

- Onun ne yapmak zorunda olduğunu Tom'a söyledim.
- Yapması gerekeni Tom'a anlattım.

I told Tom what he had to do.

- Dayanamayıp Tom'a anlatmamamı söylediğin şeyi ona anlattım.
- Tom'a söylemememi istediğin şeyi ona söylemiş bulundum.

I ended up telling Tom what you told me not to tell him.