Translation of "Erkeğin" in English

0.006 sec.

Examples of using "Erkeğin" in a sentence and their english translations:

İdeal erkeğin nasıl?

What is your ideal man?

Bir erkeğin, başkasının kalbini

I know a man who would rather die

Bir erkeğin evi onun kalesidir.

A man's home is his castle.

Her erkeğin bir kadını olmalıdır.

Every Jack must have his Jill.

Bir erkeğin ağlaması sorun değil.

It's okay for a man to cry.

Bir erkeğin bedenindeki bir çocuğum.

- I'm a child in a man's body.
- I am a child in a man's body.

İngiltere her erkeğin görevini yapacağını umuyor.

England expects that every man will do his duty.

Güzelliği, onu birçok erkeğin gözdesi yapıyordu.

Her good looks gained her the favor of many men.

Bir erkeğin sesini duydum, kadının değil.

I heard the voice of a man, not a woman.

O erkeğin kolu benimkine hafifçe çarptı.

His arm brushed against mine.

Leyla birçok genç erkeğin dikkatini çekti.

Layla caught the eye of many a young man.

Sami dışarıdaki bir erkeğin sesini duydu.

Sami heard a male's voice outside.

Toplum bize, erkeğin güçlü ve güvenilir olması

Society tells us men should be strong, dependable,

İyi eğitim almış, beyaz ırktan bir erkeğin

There is no way a well-educated white male can understand

Erkeğin boşanması için bir sebebe ihtiyacı yoktu

the man did not need a reason to divorce

Partide her erkeğin bir kravat takması gerekiyor.

Every boy is supposed to wear a tie at the party.

Karısı olmadan, bir erkeğin hiçbir değeri yoktur.

Without a wife, a man is worth nothing.

Bir erkeğin karısından bir şeyler gizlemesi yanlıştır.

It is wrong for a man to conceal things from his wife.

Birçok erkeğin, kadınlardan daha büyük göğüsleri vardır.

Many men have larger breasts than women.

Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.

The way to a man's heart is through his stomach.

Yetişkin bir erkeğin ağlamasını görmekten nefret ederim.

I hate to see a grown man cry.

Bu tür çalışma bir erkeğin karakterini güçlendirir.

Such work tempers a man's character.

Kadınlar bir erkeğin hayatının en güzel parçasıdır.

Women are the most beautiful part of a man's life.

Tom, bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahiptir.

Tom has everything a man could ever want.

Birleşik Krallık'ta üç erkeğin intihar edeceğini biliyor musunuz?

three men in the UK will have died by suicide?

Erkeğin serenadı bu defa ona bir eş kazandırdı.

This time, his serenade has won him a mate.

Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.

But the young male isn't allowed to share the narrow branch.

Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.

The tiny male needs to find his voice.

Birkaç sözcük, bir erkeğin gerçek karakterine ihanet edebilir.

A few words may betray a man's true character.

Bir erkeğin vücudunda bir kadın olduğunu hissediyor musun?

Do you feel you're a woman in a man's body?

Tom senin vasat erkeğin değil. O birçok erkeklerin hoşlandığı şeylerden hoşlanmaz ve birçok erkeğin yapmaktan hoşlandığı şeyleri yapmaktan hoşlanmaz.

Tom isn't your average guy. He doesn't like things most guys like and he doesn't like to do things most men enjoy doing.

Bu, bir kadına kur yapmaya çalışan bir erkeğin hikayesini

This is a folklore poem depicting the story of a man

Kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.

and we see who are the most ferocious, the male or the female?

Her harika bir erkeğin arkasında harika bir kadın vardır.

Behind every great man there's a great woman.

Tom yaklaşık olarak bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahip.

Tom has just about everything a man could want.

Michael bir erkeğin adıdır ama Michelle bir kadının adıdır.

Michael is a man's name, but Michelle is a woman's name.

Hey, sen bir erkeğin mahrem yerlerini gördün mü hiç?

Hey, have you ever seen a guy's privates before?

Onlar onu güçlü bir erkeğin cesur hareketi olarak gördüler.

They saw it as the brave act of a strong man.

Olan muta'a evliliğine benzer bir versiyonda gördüler ki, erkeğin kadınla

common to the Shiites in which the man enjoys a certain period with the

Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.

Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz.

Even a large sum of money cannot take the place of a man's life.

Bir erkeğin evlenmesinden sonra asla yapmaması gereken birçok şey var.

There are many things that a man should never do after he gets married.

Tom Mary'ye sınıfındaki en yakışıklı erkeğin kim olduğunu düşündüğünü sordu.

Tom asked Mary who she thought was the best-looking guy in her class.

Standartları da çok yüksek. Bu erkeğin çağrısında özel bir şeyler var.

And high standards. There’s something special in his call.

Ve dahası, destanda olduğu gibi birkaç erkeğin de önden kafaları kesilmişti.

of the men had been beheaded from the front, just as in the saga.

Onların kavgası, bir alfa erkeğin sidik yarışından başka bir şey değildir.

Their fight is nothing but an alpha male pissing contest.

Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.

A midnight feast could be how this young male avoids bumping into more dominant orangutans.

Arkadaşım eşcinsel ve o, erkeğin kadına yaptığı oral seksin iğrenç olduğunu düşünüyor.

My friend is gay and he thinks that cunnilingus is disgusting.

Sıradan bir erkeğin yaşam amacı üç şeyden oluşur: yeme, içme ve yiyişme.

The meaning of an average man's life consists in three things: eating, drinking, and fucking.

Bir erkeğin elinde bir demet çiçek varsa, bu onun botanik çalışmayacağı, fakat anatomi çalışacağı anlamına gelir.

If a guy has got a bunch of flowers in his hand, it means that he is going to practise not botany, but anatomy.

On yaşındaki bir erkeğin bir hayvan yirmi yaşındakinin bir çılgın, otuzundakinin bir başarısızlık, kırkdakinin bir dolandırıcı ve ellisindekinin bir suçlu olduğu söylenmektedir.

It has been said that a man at ten is an animal, at twenty a lunatic, at thirty a failure, at forty a fraud, and at fifty a criminal.

- Bir adam bir kadına pahalı mücevher verirse bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
- Bir erkeğin bir kadına pahalı mücevher vermesinin ne anlama geldiğini biliyor musun?

Do you know what it means when a man gives a woman expensive jewelry?

Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.

Every man's work, whether it be literature or music or a picture or architecture or anything else, is always a portrait of himself.

Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.

Doubtless there exists in this world precisely the right woman for any given man to marry and vice versa; but when you consider that a human being has the opportunity of being acquainted with only a few hundred people, and out of the few hundred that there are but a dozen or less whom he knows intimately, and out of the dozen, one or two friends at most, it will easily be seen, when we remember the number of millions who inhabit this world, that probably, since the earth was created, the right man has never yet met the right woman.