Translation of "çocuğum" in English

Çocuğum arabadaydı.

My kid was in the car.

Evet, çocuğum.

Yes, my child.

Çocuğum! Çocuğum kimde? Çocuğumu kim aldı?

My child! Who has my child? Who took my child?

- Bir çocuğum vardı.
- Bir çocuğum oldu.

I had one child.

5 çocuğum var.

And I have five kids, yeah.

Ben bir çocuğum.

- I am a boy.
- I'm a child.
- I am a child.
- I'm a kid.

İki çocuğum var.

I have two children.

Henüz çocuğum yok.

I don't have any children yet.

Üç çocuğum var.

I have three children.

Bir çocuğum var.

- I have a kid.
- I have one child.

Bir çocuğum olacak.

I'm going to have a baby.

Senden çocuğum olacak.

I'll have your baby.

Bu benim çocuğum.

This is my kid.

Dört çocuğum vardı.

I had four children.

Tom benim çocuğum.

Tom is my boy.

Hiç çocuğum yok.

- I don't have kids.
- I have no children.
- I have no kids.

Teşekkür ederim, çocuğum.

Thank you, my child.

Ben tek çocuğum.

- I am an only child.
- I'm an only child.

- Tom benim tek çocuğum.
- Tom benim biricik çocuğum.

Tom is my only child.

- Bakılacak üç çocuğum var.
- Bakılacak üç tane çocuğum var.

I have three children to support.

"Çocuğum iyi olacak mı?"

"Will my kid be all right?"

Ne şanssız bir çocuğum!

What an unlucky boy I am!

Jimmy benim üvey çocuğum.

Jimmy is my foster child.

Ben bir tek çocuğum.

I am an only child.

Bakacak iki çocuğum var.

I have two children to support.

Benim dört çocuğum var.

I have four children.

Çocuğum hakkında gerçekten endişeliyim.

I'm really worried about my child.

Ben küçük bir çocuğum.

I'm a little child.

Sadece iki çocuğum var.

I only have two children.

Henüz hiç çocuğum yok.

I ain't got no kids yet.

Ben en küçük çocuğum.

I'm the youngest child.

Okulda iki çocuğum var.

I've got two kids in school.

Evde bir çocuğum var.

I've got a child at home.

Ben utangaç bir çocuğum.

I am a shy boy.

Büyütecek üç çocuğum var.

I have three children to raise.

Üç küçük çocuğum var.

- I have three young kids.
- I have three young children.

Benim iki çocuğum var.

I have two children.

Ben sadece bir çocuğum.

- I'm just a kid.
- I'm just a child.

Çocuğum hakkında konuşmak istemiyorum.

I don't want to talk about my child.

Çocuğum diş hekimini sevmez.

My child dislikes the dentist.

Benim hiç çocuğum yok.

- I don't have any children.
- I don't have kids.
- I don't have any kids.
- I have no children.
- I don't have children.
- I have no kids.

Sen ne yaptın, çocuğum?

My child, what hast thou done?

Ben büyük bir çocuğum.

I'm a big child.

Çocuğum için şiir okudum.

I read the poem for my child.

Çocuğum onu asla yapmazdı.

My child would never do that.

Evde üç çocuğum var.

I have three kids at home.

Ben hâlâ bir çocuğum.

I'm still a kid.

Ben iyi bir çocuğum.

I am a good boy.

Erkek bedenindeki bir çocuğum.

- I'm a child in a man's body.
- I am a child in a man's body.

Ben sıska bir çocuğum.

I was a scrawny kid.

Bekarım ve çocuğum yok.

I'm single and have no children.

Evliyim ve iki çocuğum var.

I am married and have two children.

Merak etme çocuğum, yatmaya git.

Don't worry my child, go to sleep.

Çocuğum her şeyi bilmeye meraklı.

My child is curious to know everything.

Üniversitede uzakta iki çocuğum var.

I have two children away at university.

Ben ailede en genç çocuğum.

I'm the youngest child in the family.

Ben hala sadece bir çocuğum.

I'm still just a kid.

O, benim öz çocuğum gibidir.

She is like my own child.

Bir erkeğin bedenindeki bir çocuğum.

- I'm a child in a man's body.
- I am a child in a man's body.

Ben sadece Bostonlu bir çocuğum.

I'm just a kid from Boston.

Çocuğum dokuz aylıkken konuşmayı öğrendi.

My child learned to talk at nine months old.

Liseye giden bir çocuğum var.

I have a kid that goes to the high school.

Ben hâlâ sadece bir çocuğum.

I'm still just a child.

Daha fazla çocuğum olmasını istemiyorum.

I don't want to have any more children.

- Ben sadece hatalar yapan bir çocuğum.
- Ben sadece hata yapan bir çocuğum.

I'm just a boy who makes mistakes.

İkinci çocuğum okulu ilki kadar sevmiyor.

My second child doesn't like school as much as the first one.

Bir karım ve üç çocuğum var.

I've got a wife and three children.

On yaşında bir erkek çocuğum var.

I have a ten-year-old boy.

Ben sadece gelecekteki çocuğum için yaşayacağım.

I will only live for my child in the future.

Çocuğum, karımla benim aramda uyumayı seviyor.

My child likes to sleep between me and my wife.

Bir saat içinde çocuğum okuldan geliyor.

In an hour my child gets out of school.

Ben sadece hata yapan bir çocuğum.

I'm just a boy who makes mistakes.

Bir karım ve bir çocuğum var.

I have a wife and a kid.

3 yaşındaki çocuğum harbiden sinirlerimi hoplatıyor.

My 3-year-old is really getting on my nerves.

Hayır, görüyorum. Beş çocuğum var. Hepsi benimle.

No, I do. I have five kids. They're all with me.