Translation of "Umuyor" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Umuyor" in a sentence and their spanish translations:

Issız adayı keşfetmeyi umuyor.

Espera explorar la isla deshabitada.

Tom ondan hoşlanacağını umuyor.

Tom espera que te guste.

Tom mutlu olduğunu umuyor.

Tom espera que seas feliz.

Tom işi beceremediğini umuyor.

Tom espera no haber estropeado el trabajo.

Tom, Mary'nin ölmeyeceğini umuyor.

Tom espera que Mary no muera.

Tom seni ekimde görmeyi umuyor.

Tom espera verte en octubre.

Tom seni orada görmeyi umuyor.

Tom espera contar con tu presencia.

Tom, Mary ile konuşacağını umuyor.

- Tom espera que le hables a Mary.
- Tom espera que hables con Mary.

Ailem benim üniversiteye girmemi umuyor.

Mi familia espera que entre en la universidad.

Tom yarın kar yağmayacağını umuyor.

Tom espera que no nieve mañana.

Tom Mary'nin sınavı geçeceğini umuyor.

Tom espera que Mary pase el examen.

Tom Mary'nin yakında iyileşeceğini umuyor.

Tom espera que Mary se recupere pronto.

Tom Mary'nin işi alacağını umuyor.

Tom espera que Mary consiga un trabajo.

Tom yarın bulutlu olmayacağını umuyor.

Tom espera que no sea nublado mañana.

- Suzy, Tom'un ona çıkma teklif edeceğini umuyor.
- Suzy Tom'un çıkma teklif edeceğini umuyor.

Suzy espera que Tom le pida salir.

İngiltere her erkeğin görevini yapacağını umuyor.

Inglaterra espera que todo hombre cumpla con su deber.

O kazanacağını umuyor ve ben de.

Espera ganar, y yo también.

O ilginç bir şey olacağını umuyor.

Él espera que pase algo interesante.

Jane Mary'nin ona yardım edeceğini umuyor.

Jane tiene la esperanza de que Mary le ayude.

Farklı bir şey olacağını umuyor muydun?

¿Esperabas que pasara algo diferente?

Tom yarın havanın iyi olacağını umuyor.

Tom espera que esté bien para mañana.

Tom Mary'nin ona yardım edeceğini umuyor.

Tom espera que Mary le ayude.

Tom Mary'nin gelecek hafta geleceğini umuyor.

Tom espera que Mary venga el próximo fin de semana.

Tom, ölmeden önce Boston'u ziyaret edebileceğini umuyor.

Tom espera poder visitar Boston antes de morir.

Tom Boston'a kadar bir otomobile alınacağını umuyor.

Tom espera que pueda viajar gratis a Boston.

Tom Mary'nin öğle yemeğinden önce gelmesini umuyor.

Tom espera que Mary regrese antes del almuerzo.

Tom babası gibi bir işkolik olmamayı umuyor.

Tom espera no convertirse en un adicto al trabajo como su padre.

Tom raporu gelecek haftaya kadar bitirmeyi umuyor.

Tom espera terminar el reporte para la próxima semana.

Tom Mary'nin bu öğleden sonra evine uğrayabileceğini umuyor.

Tom espera que Mary pueda venir a su casa esta tarde.

Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor;

Hoy, ella realmente espera hacer una cirugía que preserve los nervios,

Tom annesi öldüğünde bir sürü parayı miras olarak almayı umuyor.

Tom espera heredar mucho dinero cuando su madre muera.

Annesi öldüğü zaman Tom, bir sürü para miras almayı umuyor.

Tom espera heredar mucho dinero cuando su madre fallezca.

Içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.

mientas Gubbi y otros oficiales sacan redes grandes para intentar atrapar al fugitivo.