Translation of "Engebeli" in English

Oldukça engebeli.

It's pretty bumpy.

Engebeli kuzey yüzüne tırmandılar.

They climbed the rugged north face.

Köye giden yol çok engebeli.

The road to the village is very rough.

Çok engebeli bir yola saptık.

We went down a very rough road.

Engebeli arazi yürüyüşçülerin ilerlemesini frenledi.

The rough terrain checked the progress of the hikers.

Otobüs engebeli yol boyunca giderken takırdadı.

The bus rattled as it drove along the bumpy road.

Meryem, yolculuğun engebeli bölümlerinde destek için yürüyüş batonu kullandı.

Mary used walking poles to assist her with the uphill and downhill sections of the journey.