Translation of "Kullandı" in German

0.010 sec.

Examples of using "Kullandı" in a sentence and their german translations:

O sözlerini kullandı.

Sie benutzte ihre Sprache.

Güvenimi kötüye kullandı.

- Er hat mein Vertrauen missbraucht.
- Er missbrauchte mein Vertrauen.

Deneyinde güvercinleri kullandı.

Er verwendete Tauben für sein Experiment.

Kongre oy kullandı.

Die Versammlung wählte.

O, sözlüğü kullandı.

Er benutzte das Wörterbuch.

Tom sözlüğü kullandı.

Tom benutzte das Wörterbuch.

O her fırsatı kullandı.

Sie schlug einen Vorteil aus jeder Gelegenheit.

Tom bir kürdan kullandı.

Tom benutzte einen Zahnstocher.

Onlar gerçek serum kullandı.

Sie setzten ein Wahrheitsserum ein.

O, prezervatif kullandı mı?

Hat er ein Kondom benutzt?

Tom Amerika'da motosikletini kullandı.

- Tom fuhr mit dem Motorrad quer durch Amerika.
- Tom fuhr mit dem Motorrad quer durch die Vereinigten Staaten.

Tom, F kelimesini kullandı.

Tom kam das Wort mit F über die Lippen.

Bugün Fransızlar oy kullandı.

Die Franzosen haben heute gewählt.

- O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- Şemsiyesini silah olarak kullandı.

Er benutzte seinen Schirm als Waffe.

İzin almadan onun bisikletini kullandı.

Er benutzte ihr Fahrrad, ohne um Erlaubnis zu fragen.

O bir sahte kimlik kullandı.

Sie nutzte einen gefälschten Personalausweis.

Tom, Obama için oy kullandı.

Tom stimmte für Obama.

O bir yakınlaştırma lensi kullandı.

- Sie nahm ein Zoomobjektiv.
- Sie benutzte ein Varioobjektiv.

O, kitapta her hileyi kullandı.

Er hat alle Register gezogen.

Tom Mary'nin kredi kartlarını kullandı.

Tom hat Marys Kreditkarten benutzt.

Bu vali, yetkisini kötüye kullandı.

Der Gouverneur missbrauchte seine Macht.

Tom bunun için oy kullandı.

Ich habe dafür gestimmt.

Tom şemsiyesini silah gibi kullandı.

Tom benutzte seinen Schirm als Waffe.

Tom sahte bir kimlik kullandı.

Tom hat einen gefälschten Ausweis benutzt.

Tom benim güvenimi kötüye kullandı.

Tom missbrauchte mein Vertrauen.

Tom Mary'nin kredi kartını kullandı.

Tom benutzte Marias Kreditkarte.

Sami, Leyla'nın kredi kartını kullandı.

Sami benutzte Laylas Kreditkarte.

- Kral gücünü kötüye kullandı.
- Kral otoritesini kötüye kullandı.
- Kral, iktidarını abuze etti.

- Der König missbrauchte seine Macht.
- Der König hat seine Macht missbraucht.

Diktatör ayrıcalıklarını istediği kadar kötüye kullandı.

Der Diktator hat seine Privilegien nach Herzenslust missbraucht.

O beni bir kobay gibi kullandı.

Er benutzte mich als Versuchskaninchen.

Polis kapıyı kırmak için koçbaşı kullandı.

Die Polizei benutzte einen Rammbock, um die Tür aufzubrechen.

Üç kişi fikre karşı oy kullandı.

Drei stimmten gegen die Idee.

Daha önce herkes aynı dili kullandı.

Früher benutzten alle eine gemeinsame Sprache.

Neredeyse doksan milyon insan oy kullandı.

Fast neunundsechzig Millionen Menschen gingen zur Wahl.

- Hırsız arabaya zorla girmek için bir tornavida kullandı.
- Hırsız arabaya girmek için bir tornavida kullandı.

Der Dieb benutzte einen Schraubenzieher, um das Auto aufzubrechen.

Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.

Er benutze mich als Teil seiner Jagdstrategie.

Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.

- Der Arzt benutzte Röntgenstrahlen, um meinen Magen zu untersuchen.
- Der Arzt machte eine Röntgenaufnahme, um meinen Magen zu untersuchen.

Adam güç kazanmak için çok para kullandı.

Der Mann setzte viel Geld ein, um an Macht zu gewinnen.

Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.

Die Polizisten setzten gegen die protestierenden Schüler Tränengas ein.

- O, güvenimizi kötüye kullandı.
- Güvenimizi suistimal etti.

Er hat unser Vertrauen missbraucht.

Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.

Sie benutzte einen feuchten Lappen, um den Staub abzuwischen.

O yurt dışındayken, sık sık Skype kullandı.

Als sie im Ausland war, telefonierte sie häufig via Skype.

Mary çatalını tabağındaki yemekle oynamak için kullandı.

Maria spielte mittels ihrer Gabel mit dem Essen auf ihrem Teller.

Londra Avrupa Birliği'nde kalmak için oy kullandı.

London votierte dafür, in der Europäischen Union zu bleiben.

Hemşire tansiyonumu ölçmek için tansiyon aleti kullandı.

- Der Krankenpfleger benutzte ein Blutdruckmessgerät, um meinen Blutdruck zu messen.
- Die Schwester benutzte ein Blutdruckmessgerät, um meinen Blutdruck zu messen.

Amerikalılar, 2 Kasım 2004 tarihinde oy kullandı.

Die Amerikaner wählten am 2. November 2004.

İngilizceyi pratik yapmak için her fırsatı kullandı.

Er nutzte jede Gelegenheit, um Englisch zu üben.

- Torbayı yapmak için koca bir parça kağıt kullandı.
- Çanta yapmak için büyük bir parça kâğıt kullandı.

Er verwendete ein großes Stück Papier, um die Tüte herzustellen.

- Tom, Viktor Orban'a oy verdi.
- Tom, Viktor Orban için oy kullandı.
- Tom oyunu Viktor Orban için kullandı.

Tom hat für Viktor Orbán votiert.

O, baş ağrısını erken ayrılmanın mazereti olarak kullandı.

Er nutzte Kopfschmerzen als Ausrede, um früher gehen zu können.

Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.

Maria nutzte ihre Zeitmaschine, um bei der Prüfung zu schummeln.

Tom eve girmek için Mary'nin verdiği anahtarı kullandı.

Tom verschaffte sich mit Hilfe des Schlüssels, den Maria ihn gegeben hatte, Zugang zum Haus.

Tom böcekleri toplamak için bir böcek ağı kullandı.

Tom fing mit Hilfe eines Insektennetzes Insekten.

İngiltere Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandı.

Großbritannien hat für den Austritt aus der Europäische Union gestimmt.

Delegeler başarılı olmadan doksan beş kez oy kullandı.

Die Abgeordneten stimmten fünfundneunzig Mal erfolglos ab.

Uçak, kalkışa yardımcı olmak için bir roket motoru kullandı.

Das Motorflugzeug nutzte einen Raketenantrieb zur Unterstützung beim Start.

O, bara girmek için bir sahte kimlik kartı kullandı.

Sie verschaffte sich mit einem gefälschten Personalausweis Zutritt zu der Kneipe.

Ezici bir çoğunluk acımasız cezanın kaldırılması için oy kullandı.

Eine überwältigende Mehrheit votierte für die Abschaffung dieser grausamen Strafe.

- O araba sürdü.
- Arabayı o kullandı.
- Arabayı o sürdü.

- Er fuhr den Wagen.
- Er saß am Steuer.

Meryem makyajını yenilemek için akıllı telefonunu ayna olarak kullandı.

- Mit dem Schlaufon als Spiegel schminkte sich Maria nach.
- Maria benutzte ihr Smartphone als Spiegel, um ihr Make-up aufzufrischen.

Tom yangını söndürmeye çalışmak için bir yangın söndürücü kullandı.

Tom versuchte, das Feuer mit einem Feuerlöscher zu löschen.

Tom kapıyı açmak için Mary'nin ona verdiği anahtarı kullandı.

Tom öffnete die Tür mit dem Schlüssel, den Maria ihm gegeben hatte.

Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.

Der Klempner benutzte viele verschiedene Werkzeuge, um unser Spülbecken zu reparieren.

İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.

Er übernahm die gleiche Methode für die Krabbenjagd mit Hummer.

Mary, Tom'un kendisine verdiği elmaları elma marmelatı yapmak için kullandı.

Maria nahm die Äpfel, die Tom ihr gegeben hatte, zum Apfelkrautmachen her.

Tom Mary'nin sebzeleri kesmesi için ona verdiği yeni bıçağı kullandı.

Tom schnitt mit dem neuen Messer, das Maria ihm geschenkt hatte, das Gemüse.

Tom gençken sık sık alkollü olarak araba kullandı ama hiç polise yakalanmadı.

Tom fuhr oft unter Alkoholeinfluss, als er jung war, wurde aber nie von der Polizei erwischt.

Napolyon ana orduyla ona katılmak için yarışırken, Rusları savuşturmak için birliklerini ustalıkla kullandı .

gekonnt ein, um die Russen abzuwehren, während Napoleon raste, um sich ihm mit der Hauptarmee anzuschließen.

Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.

Bill Clinton sprach eine mehrdeutige Sprache, als er gebeten wurde, sein Verhältnis mit Monika Lewinsky zu beschreiben.

- Tom köpeği kurulamak için eski havlu kullandı.
- Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.

Tom benutzte alte Handtücher, um den Hund abzutrocknen.