Translation of "Edward" in English

0.005 sec.

Examples of using "Edward" in a sentence and their english translations:

Bu, Edward.

This is Edward.

Edward mesajı okudu.

Edward read the text.

Edward Robert'tan daha gençtir.

Edward is younger than Robert.

Edward Bernays beni sinirlendirir.

Edward Bernays gives me the willies.

- Edward Sapir, Amerikalı bir dilciydi.
- Edward Sapir, Amerikalı bir dil bilimciydi.

Edward Sapir was an American linguist.

Edward Sapir, Amerikalı bir dilciydi.

Edward Sapir was an American linguist.

Onların çocuklarına Edward adı verildi.

Their boy was named Edward.

Edward amcasının servetini miras olarak aldı.

Edward inherited his uncle's property.

Edward amcasının menkulünü miras olarak aldı.

Edward inherited his uncle's estate.

Ben Prens Edward Adası'ndaki mutsuz kızım.

I am the unhappiest girl in Prince Edward Island.

Edward White uzayda yürüyen ilk Amerikalı oldu.

Edward White II became the first American to walk in space.

Edward Everett Lincoln ile aynı fikirde değildi.

Edward Everett did not agree with Lincoln.

- Benim adım Edward ama herkes bana Ned diye seslenir.
- Benim adım Edward ama herkes bana Ned der.
- Benim adım Edward ama herkes beni Ned diye çağırır.

My name is Edward, but everyone calls me Ned.

Oh Marilla, şu an Prince Edward Adası'nın en mutlu kızıyım.

Oh Marilla, I'm the happiest girl on Prince Edward Island this very moment.

Edward Snowden'in hikayesi bize duvarların bile kulaklarının olduğunu bir kez daha hatırlattı.

The story of Edward Snowden has reminded us once again that even the walls have ears.

Edward, Kathy'nin gözlerinin içine baktı ve ona gerçekten dediğini kastedip kastetmediğini sordu.

Edward looked Kathy in the eye and asked her if she really meant what she said.