Translation of "Eşim" in English

0.013 sec.

Examples of using "Eşim" in a sentence and their english translations:

Eşim Polonyalı.

My wife is Polish.

Bu eşim.

She is my wife.

Eşim çok üzgün.

My wife is very upset.

Benim eşim İtalyan.

My wife is Italian.

Tom benim eşim.

Tom is my partner.

Eşim iyi bir yöneticidir.

My wife is a good manager.

Keşke eşim yemek pişirebilse.

I wish my wife could cook.

Eşim, çocuklarımın annesi, Filistinlidir.

My wife, the mother of my children, is Palestinian.

Eşim benden önce kalkmaz.

My wife doesn't get up before me.

Ev hesaplarını eşim tutar.

My wife keeps the household accounts.

- Karım hamile.
- Eşim gebe.

- My wife's pregnant.
- My wife is pregnant.

Eşim Angola'dan. O, Angolalı.

My husband is from Angola. He is Angolan.

Eski eşim Cathy'e kaç defa

I cannot count the number of times I've said to Cathy, my former wife,

Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.

My wife is suffering from pneumonia.

Eşim aleyhine asla tanıklık etmezdim.

I'd never testify against my wife.

Mary'nin eşim olmadığına memnun oldum.

I'm glad Mary isn't my wife.

Bir sürü eşim dostum var.

I have a lot of acquaintances.

Eşim, biricik hayat arkadaşım Lucía Topolansky.

I give you our dear comrade Lucía Topolansky.

Eşim ve ben çiftçiyi ziyaret ediyorduk.

My spouse and I were visiting the farmer.

Eşim bana onu geziye götürmemi önerdi.

My wife suggested to me that I take her on the trip.

- Benim karım İtalyan.
- Benim eşim İtalyan.

My wife is Italian.

Eşim kendine çok fazla para harcıyor.

My wife spends too much money on herself.

Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.

My wife Lidia is a beautiful, clever woman.

Tom'a Mary'nin eski eşim olduğunu söylemedim.

I didn't tell Tom Mary was my ex-wife.

Hiç çocuk istemiyorum ama eşim istiyor.

I don't want children, but my wife does.

- Meri benim eşim.
- Meri benim karım.

- Mary is my wife.
- Mary is my spouse.

Eşim birkaç gün için şehir dışına gidiyor.

My wife is going out of town for a few days.

Eşim, kız kardeşi öldükten sonra çalışmayı bıraktı.

My wife quit her job after her sister died.

Şu adamı görüyor musun? O benim eşim.

Do you see that man? He's my husband.

Şu kadını görüyor musun? O benim eşim.

Do you see that woman? She's my wife.

O, benim kız kardeşim değil, o, benim eşim.

She is not my sister, she's my wife.

- Eşim benden önce kalkmaz.
- Karım benden önce kalkmaz.

My wife doesn't get up before me.

Eşim yerel bir hastanede bir hemşire olarak çalışıyor.

My wife works as a nurse at a local hospital.

- Karım yok.
- Ben bir kadın değilim.
- Eşim yok.

- I'm not a woman.
- I am not a woman.

- Keşke eşim yemek pişirebilse.
- Keşke karım yemek yapabilseydi.

I wish my wife could cook.

- Eşim elmalı tartı seviyor.
- Karım elmalı tartı sever.

- My wife loves apple pie.
- My wife likes apple pie a lot.

Hapishaneden çıktığımda, eski eşim ve ben yeniden evlendik.

When I got out of prison, my ex-wife and I got remarried.

Eşim ve ben Noel alışverişini ekim ayında yaptık.

My wife and I did our Christmas shopping in October.

- Tom benim eşim değil.
- Tom benim kocam değil.

Tom isn't my husband.

- Bir Fransızca öğretmeniyle evliyim.
- Eşim bir Fransızca öğretmeni.

I'm married to a French teacher.

Eşim ve ben ikizler için isimler üzerinde karar veremiyoruz.

My wife and I can't decide on names for the twins.

Eşim için bir hediye almak istiyorum. Bir eşarp düşündüm.

I would like to buy a present for my wife. I thought about a scarf.

Eşim ve ben önümüzdeki ay Boston'u ziyaret etmeyi planlıyoruz.

My wife and I are planning to visit Boston next month.

Eşim her gün gıdalar satın almak için köy pazarına gider.

My wife goes to the village market to buy foods every day.

Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.

My wife spends money as if I were the richest man in town.

- Tom asla benim eşim değildi.
- Tom asla benim ortağım değildi.

Tom was never my partner.

- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.

My wife wanted to adopt a child.

- Bu benim eşim Edita.
- Bu benim karım Edita.
- Bu, karım Edita.

This is my wife Edita.

Eşim ve ben Noel tatilinde bir haftalığına bir yerlere gitmeyi umuyoruz.

My wife and I hope to get away for a week during the Christmas break.

Kedimi ve işimi aynı günde kaybettim ve tüm bunların üstünde eşim bana ayrıldığını duyurdu.

I lost my cat and job on the same day, and on top of it all, my wife announced that she was leaving me.

- Mary benim kız arkadaşım değil ama benim eşim.
- Mary kız arkadaşım değil fakat benim eşimdir.

Mary is not my girlfriend but my wife.

- Bir aile tartışmamız olduğunda, kocam her zaman benim yerime annesiyle taraftır.
- Aile tartışmamız olduğunda,eşim genellikle benim değil ailesinin tarafında yer alır.
- Ne zaman bir aile tartışmamız olsa kocam benim yerime her zaman annesinin tarafını tutar.

When we have a family argument, my husband always sides with his mother instead of me.