Translation of "Durmaya" in English

0.007 sec.

Examples of using "Durmaya" in a sentence and their english translations:

Durmaya hazır değilim.

I'm not ready to stop.

Uslu durmaya yanaşmadı.

He refused to settle down.

İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın.

British people are used to standing in queues.

Tom ayakta durmaya çalıştı.

- Tom tried to stand.
- Tom tried to get up.

Ondan uzak durmaya çalışıyorum.

I'm trying to avoid her.

Başımın üstünde durmaya çalıştım.

I tried standing on my head.

O, ondan uzak durmaya çalıştı.

She tried to keep away from him.

Tom sizin yanınızda durmaya istekli.

Tom is willing to stand by you.

Tom Mary'den uzak durmaya çalıştı.

Tom tried to keep away from Mary.

Çıldırmış insanlardan uzak durmaya çalışıyorum.

I try to stay away from crazy people.

Sami ondan uzak durmaya çalışıyordu.

Sami tried to stay out of it.

Çocuk bir süre durmaya devam etti.

The boy kept standing for a while.

Onun akrabaları ondan uzak durmaya başladı.

His relatives began to keep away from him.

Tom daha fazla düz durmaya dayanamıyor.

Tom can't stand up straight anymore.

Mümkün olduğunca ondan uzak durmaya çalıştım.

I tried to avoid him as much as possible.

Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti.

It was all I could do to keep standing.

O yol boyunca ayakta durmaya devam etti.

He kept standing all the way.

Ondan mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışıyorum.

I try to avoid him as much as possible.

Tom ve Mary birbirlerinden uzak durmaya katlanamıyorlar.

Tom and Mary can't stand being away from each other.

Tom Mary'den uzak durmaya çalışıyor, değil mi?

Tom is trying to avoid Mary, isn't he?

- Tom yalnızlığa alışık.
- Tom tek başına durmaya alışık.

Tom is accustomed to being on his own.

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Or, I'll try and grab the tail, stay away from the head completely.

Ya da kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Or, I try and grab the tail, stay away from the head completely.

- Tom, Mary'den kaçınmaya çalışıyor.
- Tom, Mary'den uzak durmaya çalışıyor.

Tom has been trying to avoid Mary.

O adam fazla enerjikti. Herkes ondan uzak durmaya çalıştı.

The guy was too energetic. Everyone tried to get away from him.

Ya da onu kuyruğundan tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

Or, I try and grab the tail, stay away from the head completely.

- Tom benden sakınıyor.
- Tom benden uzak durmaya çalışıyor.
- Tom benimle muhatap olmak istemiyor.
- Tom kaçıyor benden.

Tom is avoiding me.