Translation of "Dinlemeyecek" in English

0.004 sec.

Examples of using "Dinlemeyecek" in a sentence and their english translations:

Tom dinlemeyecek.

Tom won't listen.

Onlar dinlemeyecek.

They won't listen.

Çocuklarım beni dinlemeyecek.

My children won't listen to me.

Kızım beni dinlemeyecek.

My daughter won't listen to me.

Oğlum beni dinlemeyecek.

My son won't listen to me.

O beni dinlemeyecek.

He won't listen to me.

Beni dinlemeyecek misin?

Aren't you even going to listen to me?

Tom artık dinlemeyecek.

Tom won't listen anymore.

Tom niçin dinlemeyecek?

Why won't Tom listen?

Tom beni dinlemeyecek.

Tom won't listen to me.

Tom seni dinlemeyecek.

Tom won't listen to you.

Tom bizi dinlemeyecek.

Tom isn't going to listen to us.

Sami annesini dinlemeyecek.

Sami won't listen to his mother.

Kimse seni dinlemeyecek.

- No one will listen to you.
- Nobody will listen to you.

O beni neden dinlemeyecek?

Why won't he listen to me?

Hiç kimse beni dinlemeyecek.

No one will listen to me.

Neden Tom beni dinlemeyecek?

Why won't Tom listen to me?

Tom Mary'nin tavsiyesini dinlemeyecek.

Tom won't listen to Mary's advice.

Tom asla Mary'yi dinlemeyecek.

Tom will never listen to Mary.

Tom bile bize dinlemeyecek.

Tom won't even listen to us.

Onun tavsiyesini dinlemeyecek kadar akıllıydın.

- You did well not to follow his advice.
- You were wise not to follow his advice.

Onu ikna etmeye çalıştım ama o dinlemeyecek.

I've tried reasoning with him but he just won't listen.

Onu onun hakkında uyarmaya çalıştım ama o beni dinlemeyecek.

I tried to warn her about him, but she won't listen to me.

Onu Tom hakkında uyarmaya çalıştım ama o beni dinlemeyecek.

I tried to warn her about Tom, but she won't listen to me.

Ben masum olduğumu söylemeye devam ediyorum, fakat kimse dinlemeyecek.

I keep saying that I'm innocent, but no one will listen.

- Tom nedeni dinlemeyecek.
- Tom laftan anlamaz.
- Tom sağduyunun sesini dinlemez.

Tom won't listen to reason.