Translation of "Derinlemesine" in English

Mesele derinlemesine tartışıldı.

The question was discussed in detail.

Sorunu derinlemesine düşündüm.

I reflected on the problem.

Başarısızlığımızı derinlemesine düşünmeliyiz.

We must reflect on our failure.

O derinlemesine uyudu.

She slept deeply.

John kazayı derinlemesine araştırdı.

John investigated the accident thoroughly.

Bunu kendi işimde derinlemesine düşündüğümde

And as I started to reflect on my own work,

Mutlu okul günlerimi derinlemesine düşündüm.

- I looked back upon my happy school days.
- I reflected on my happy school days.

Ama biz henüz derinlemesine düşünemediğimiz bir yolla

but we need to exert civilian control of our police

Ama şimdi bunu biraz daha derinlemesine düşünelim.

But let's just think about it in a bit more depth.

Ve akıcı bir şekilde anlıyor ve derinlemesine düşünebiliyorum.

and can understand fluently and think deeply with.

Şimdiye kadarki hayatımı derinlemesine düşündükten sonra hedeflerimi değiştirmem gerektiğine karar verdim.

After reflecting on my life up to now, I decided that I needed to change my goals.