Translation of "Davranmıyor" in English

0.004 sec.

Examples of using "Davranmıyor" in a sentence and their english translations:

Tom dikkatli davranmıyor.

- Tom isn't being careful.
- Tom isn't very careful.

Tom adil davranmıyor.

Tom isn't being fair.

O aklı başında davranmıyor.

He doesn't have his feet on the ground.

Biraz küstahça davranmıyor musun?

Aren't you being a little presumptuous?

- Dikkat etmiyor.
- Dikkatli davranmıyor.

He isn't being careful.

Tom bana karşı kibar davranmıyor.

Tom isn't being nice to me.

Tom adil davranmıyor, değil mi?

Tom is being unfair, isn't he?

Sadece biraz saçma davranmıyor musun?

Aren't you being just a little unreasonable?

Tom bir öğretmen gibi davranmıyor.

Tom doesn't act like a teacher.

Tom, Mary'ye çok iyi davranmıyor.

Tom doesn't treat Mary very well.

Kimse bir krizin ortasındayız gibi davranmıyor.

No one is acting as if we were in a crisis.

Tom çok hoş davranmıyor, değil mi?

Tom isn't being very nice, is he?

Tom son zamanlarda kendisi gibi davranmıyor.

Tom hasn't been himself lately.

- O dikkatli olmuyor.
- O dikkatli davranmıyor.

He is not being careful.

- Mary dikkatli olmuyor.
- Mary dikkatli davranmıyor.

Mary is not being careful.

Bugün atım her zamanki gibi davranmıyor.

Today my horse is not behaving like he usually does.

Tom neredeyse hiç yaşına göre davranmıyor.

Tom hardly ever acts his age.

Tom gerçekten on üç yaşındaymış gibi davranmıyor.

Tom doesn't really act like a thirteen-year-old.