Translation of "Bulmam" in English

0.027 sec.

Examples of using "Bulmam" in a sentence and their english translations:

Onu bulmam gerekiyor.

I need to find out.

Tom'u bulmam gerekiyor.

I need to find Tom.

Tom'u bulmam lazım.

I must find Tom.

Onları bulmam gerekiyor.

I need to get a hold of them.

İş bulmam gerekiyor.

I need to find work.

Onu bulmam gerek.

I need to find it.

Daireni bulmam çok zordu.

It was very hard for me to find your apartment.

Sadece Tom'u bulmam gerekiyor.

I just need to find Tom.

Bir iş bulmam gerek.

I need to get a job.

Gidip Tom'u bulmam gerekiyor.

I must go and find Tom.

Şimdi Tom'u bulmam gerekiyor.

I need to find Tom now.

Ne olduğunu bulmam gerekiyor.

I need to find out what happened.

Onu şimdi bulmam gerekiyor.

- I need to find him now.
- I have to find him now.

Şimdi onları bulmam gerekiyor.

I just need to find them.

Sadece onu bulmam gerekiyor.

I just need to find him.

Onu şimdi bulmam gerek!

- I need to find her now!
- I need to find her now.

Ankesörlü telefon bulmam gerekir.

I need to find a pay phone.

Evimin anahtarlarını bulmam lazım.

I need to find the keys to my house.

Senin daireni bulmam çok zordu.

It was very hard for me to find your flat.

Bir çıkar yol bulmam lâzım.

I need to find a way out.

Onu bulmam birkaç saat aldı.

It took me several hours to find it.

Tom'un yaşadığı yeri bulmam gerek.

I need to find out where Tom lives.

Onun kim olduğunu bulmam gerekiyor.

I need to find out who he is.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam gerekiyor.

- I need to find Tom.
- I need to get a hold of Tom.

Tom onu bulmam gerektiğini söyledi.

- Tom said I should've been able to find it.
- Tom said I should have been able to find it.
- Tom said that I should've been able to find it.

Tom'u bulmam için işe alındım.

I've been hired to find Tom.

Bunu kime vereceğimi bulmam gerekiyor.

I need to find out who to give this to.

Yeni bir hobi bulmam gerekiyor.

I need to find a new hobby.

Ben kendi ritmimi bulmam gerekiyor.

I need to find my own rhythm.

Tom'a ne olduğunu bulmam gerekiyor.

I need to find out what happened to Tom.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam lazım.

I must find Tom.

Neyi yanlış yaptığımı bulmam gerek.

- I gotta figure out what I'm doing wrong.
- I need to figure out what I'm doing wrong.
- I've got to figure out what I'm doing wrong.

Kamyon sürebilecek birini bulmam gerekiyor.

I need to find someone who can drive a truck.

Onu bulmam sadece bir şanstı.

It was a mere chance that I found it.

Bir benzin istasyonu bulmam gerekiyor.

I need to find a gas station.

Yeni bir iş bulmam gerekiyor.

I need to find a new job.

Yiyecek bir şeyler bulmam lazım.

I need to find something to eat.

Ama onu neye bağlayacağımı bulmam gerek.

And I have to figure out, though, what to tie it to.

Ama onu neye bağlayacağımı bulmam gerek.

[Bear] Now, I have to figure out, though, what to tie it to.

Bana yardım edecek birisini bulmam gerekiyor.

I have to find someone to help me.

Yeni bir saklanma yeri bulmam gerekiyor.

I need to find a new hiding place.

Sadece Tom'un neden gelmediğini bulmam gerekiyor.

I just need to find out why Tom didn't come.

Bu sorunla ilgilenebilecek birini bulmam gerekiyor.

We need to find someone who can take care of this problem.

Tom'a iyi bir avukat bulmam gerekiyor.

I'm supposed to be finding Tom a good lawyer.

Yapacak ilginç bir şey bulmam gerekiyor.

I need to find something interesting to do.

Barselona'da kiralık bir daire bulmam gerek.

I need to find a flat to rent in Barcelona.

İçeri girmenin bir yolunu bulmam lazım.

I need to find a way to get inside.

Buradan çıkmanın bir yolunu bulmam lazım.

I need to find a way to get out of here.

İyi bir saklanma yeri bulmam gerekiyor.

I need to find a good hiding place.

Berberice konuşan bir arkadaş bulmam gerek.

I need to find a friend who speaks Berber.

Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.

I need to find a way out of this problem.

Bunu kesmek için bir şey bulmam gerekiyor.

I need to find something to cut this with.

- Gidip Tom'u bulmam gerekiyor.
- Gidip Tom'u bulmalıyım.

I must go and find Tom.

- Bir iş bulmalıyım.
- Bir iş bulmam gerekiyor.

I need to find a job.

- Bir tuvalet bulmam gerekiyor.
- Bir tuvalet bulmalıyım.

I need to find a restroom.

Yaşamak için başka bir yer bulmam gerekiyor

I need to find somewhere else to live.

Bu şişeyi açmak için bir şey bulmam gerekiyor.

I need to find something to open this bottle with.

- Anahtarı bulmalıyım.
- Anahtarı bulmak zorundayım.
- Anahtarı bulmam gerekiyor.

I have to find the key.

Bu şirket için bir grup uzman bulmam gerekecek.

I'll require a group of experts for this company.

Bu gece için bir bebek bakıcısı bulmam gerek.

I need to find a babysitter for tonight.

Park edecek bir yer bulmam uzun zaman aldı.

It took me a long time to find a place to park.

Bütün bu kitapları koyacak bir yer bulmam gerek.

I need to find a place to put all these books.

Uygun bir çift ayakkabı bulmam biraz zaman aldı.

It took me a while to find a pair of shoes that fit.

- Yaşayacak bir yer bulmam gerekiyor.
- Yaşayacak bir yer bulmalıyım.

I need to find a place to live.

Eğer burada kalamazsam, kalacak başka bir yer bulmam gerekiyor.

If I can't stay here, I need to find somewhere else to stay.

- Neyi yanlış yaptığımı bulmam gerek.
- Neyi yanlış yaptığımı bulmak zorundayım.

- I need to figure out what I'm doing wrong.
- I've got to figure out what I'm doing wrong.