Translation of "Boyutlu" in English

Dört boyutlu uzay, kafa karıştırıcıdır.

Four-dimensional space is confusing.

O, üç boyutlu satranç oynamaz.

He doesn't play three-dimensional chess.

Tom üç boyutlu kızlarla ilgilenmediğini söyledi.

Tom said he is not interested in 3D girls.

Pasta 3 boyutlu bir gıda yazıcısında yapıldı.

The cake was made in a 3D food printer.

Bu tür çok ölçekli, çok boyutlu bir keşif

This kind of multiscale, multidimensional exploration

Tom evrenin gerçekten on bir boyutlu olduğuna inanıyor.

Tom believes that the universe really has eleven dimensions.

Tekillikten sonra, hepimizin dokuz boyutlu cinsel organları olacak.

After the Singularity, we will all have nine dimensional sex organs.

Bilimsel patlamanın birisi üç boyutlu yazıcılar, inanılmaz bir şey.

One of the scientific explosion is 3D printers, this is incredible.

Onun gezegendeki eğlence, çok boyutlu yüksek matematik yapmak demekti.

Entertainment on his planet meant doing multidimensional higher mathematics.

Lafa gel! 3 boyutlu köşe var benim sınıfımda çalışmalar için.

Pardon me! There is a 3 dimensional study corner in my classroom.

Bir grup öğrenci, 3 boyutlu bir yazıcı kullanarak ortopedik bir el hazırladı.

- A group of students built an orthopaedic hand using a 3-D printer.
- A group of students constructed an orthopaedic hand using a 3D printer.