Translation of "Oynamaz" in English

Arkadaşım tenis oynamaz.

My friend doesn't play tennis.

Tom ragbi oynamaz.

Tom doesn't play rugby.

Tom futbol oynamaz.

- Tom doesn't play soccer.
- Tom isn't playing soccer.

Tenis oynamaz mısın?

Don't you play tennis?

Nancy tenis oynamaz.

Nancy doesn't play tennis.

Tom golf oynamaz.

- Tom doesn't play golf.
- Tom does not play golf.

O futbol oynamaz.

- He doesn't play soccer.
- She doesn't play soccer.

O, beyzbol oynamaz.

He does not play baseball.

Tom beyzbol oynamaz.

Tom doesn't play baseball.

Tom kumar oynamaz.

Tom doesn't gamble.

Onun babası golf oynamaz.

His father doesn't play golf.

Tom aslında çok oynamaz.

Tom doesn't actually play much.

Tom video oyunları oynamaz.

Tom doesn't play video games.

Arkadaşlarımdan hiçbiri golf oynamaz.

None of my friends play golf.

Tom genellikle tavla oynamaz.

Tom doesn't usually play backgammon.

Tom dışarıda çok oynamaz.

Tom doesn't play outdoors much.

Tom çok sık beyzbol oynamaz.

Tom doesn't play baseball very often.

Tom çok sık tenis oynamaz.

Tom doesn't play tennis very often.

Tom pazartesi günleri basketbol oynamaz.

Tom doesn't play basketball on Mondays.

Mike pazartesi günleri basketbol oynamaz.

Mike doesn't play basketball on Mondays.

Tom pek iyi tenis oynamaz.

Tom doesn't play tennis very well.

O, üç boyutlu satranç oynamaz.

He doesn't play three-dimensional chess.

Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.

Boys don't play with dolls.

Neredeyse hiçbir kız video oyunları oynamaz.

Almost no girls play video games.

Tom istediği kadar sık tenis oynamaz.

Tom doesn't play tennis as often as he'd like to.

Tom eskisi kadar çok golf oynamaz.

Tom doesn't play golf as much as he used to.

Siz ikiniz birlikte tenis oynamaz mısınız?

Don't you two ever play tennis together?

Tom kumar oynamaz, içki veya sigara içmez.

Tom doesn't gamble, drink or smoke.

- Michael çok sık çalmaz.
- Michael çok sık oynamaz.

Michael doesn't very often play.

- Tom her zaman kurallarıyla oynamaz.
- Tom her zaman kurallara göre hareket etmez.

Tom doesn't always play by the rules.