Translation of "Inanıyor" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Inanıyor" in a sentence and their japanese translations:

Allah'a inanıyor musun?

- 神の実在を信じますか。
- 君は神の存在を信じますか。
- 君は神を信じますか。

Hayaletlerin varlığına inanıyor.

彼は幽霊の存在を信じている。

Kadere inanıyor musun?

- 運命って信じる?
- あなたは運命を信じますか?

Ruhlara inanıyor musun?

幽霊って信じますか?

Perilere inanıyor musunuz?

妖精を信じてるの?

Bana inanıyor musun?

信じてくれる?

Ona inanıyor musun?

彼の言う事を信じますか。

Annem Hıristiyanlığa inanıyor.

母はキリスト教を信仰している。

- Tom'un söylediğine inanıyor musun?
- Tom'un söylediği şeye inanıyor musun?

トムが言ったこと信じるの?

Onun masum olduğuna inanıyor.

彼女は彼の無実を信じている。

Büyük Balkabağı'na inanıyor musun?

グレート・パンプキンはいるを思いますか。

Onun hikayesine inanıyor musunuz?

彼の話を信じますか。

O, Noel Baba'ya inanıyor.

彼はサンタクロースを信じてるんだ。

Savaşın başlayacağına inanıyor musun?

君は戦争が起こると思うかね。

Tom hayaletlerin olduğuna inanıyor.

トムは幽霊の存在を信じている。

Tom hayaletlerin varlığına inanıyor.

トムは幽霊の存在を信じている。

Tanığın beyanına inanıyor musunuz?

あなたはその証人の陳述を信じますか。

Onun dediğine inanıyor musun?

彼の言ったことを信じる?

Hikayenin gerçek olduğuna inanıyor.

彼はその話が本当だと信じている。

Çocuk dünyanın düz olduğuna inanıyor.

その子は地球は平らだと信じている。

Kiliseye giden herkes Tanrı'ya inanıyor.

教会に行く人はみんな神を信じています。

Tom ölümden sonraki hayata inanıyor.

トムは来世を信じている。

Oğlunun hâlâ hayatta olduğuna inanıyor.

彼女はまだ息子が生きていると信じている。

Oğlum hâlâ Noel Baba'ya inanıyor.

私の息子は、いまだにサンタクロースがいると信じている。

Tom Mary'nin hatalı olduğuna inanıyor.

トムはメアリーが間違ってると思ってるんだ。

Tom'un hikayesine hâlâ inanıyor musun?

トムの話、まだ信じてるの?

Gerçekten o şeye inanıyor musun?

本当にああいうの信じてるの?

Herhangi bir dine inanıyor musun?

あなたは何か宗教を信じていますか。

Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?

神は存在すると思いますか。

Tom Mary'nin masum olduğuna inanıyor.

トムはメアリーが純潔だと信じている。

Tom'un söylediğine gerçekten inanıyor musun?

トムが言ったこと本当に信じるの?

Tom; vampirlerin var olduğuna inanıyor.

トムね、吸血鬼がいるって信じてるのよ。

Onun masum olduğu beyanına inanıyor musun?

無実だという彼の申し立てを信じますか。

O, onun bir kahraman olduğuna inanıyor.

彼は英雄のつもりだ。

Birçok insan yarasaların kuş olduğuna inanıyor.

多くの人がコウモリは鳥だと思っている。

O aramızda bir casus olduğuna inanıyor.

私たちの中にスパイがいると彼は信じている。

- Hayaletlere inanıyor musunuz?
- Hayaletlere inanır mısın?

- 幽霊を信じますか。
- 幽霊の存在を信じますか。
- 君は幽霊の存在を信じるか。
- きみは幽霊を信じる。
- あなたは幽霊を信じますか。
- あなたは幽霊の存在を信じていますか。
- あなたは幽霊がいると信じますか。
- 幽霊って信じる?
- 幽霊って信じますか?
- お化けって信じる?
- お化けって信じますか?

Gerçekten sana yardım edebileceğime inanıyor musun?

私は手伝うことを本当に信じるか。

Hayaletlerin var olduğuna gerçekten inanıyor musun?

- 君は本当に幽霊がいると思うのか。
- あなたは本当に幽霊を信じているのですか?

Bazıları Nessie'nin bu gölde yaşadığına inanıyor.

この湖にネッシーが住んでいると信じている人もいる。

Ölümden sonra hayat olduğuna inanıyor musun?

あなたは死後の命があることを信じますか。

İnsanlar bu raporun doğru olduğuna inanıyor.

人々はこの報道を真実だと思っている。

Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor.

祖母は漢方薬が一番いいと信じている。

Çoğu insan onların ortalamanın üstünde olduklarına inanıyor.

ほとんどの人が平均点以上あると思っている。

Kaderlerimizin yıldızlar tarafından kontrol edildiğine inanıyor musun?

私たちの運命が星に操られていると思いますか?

Birçok kişi akupunkturun hastalıkları tedavi edebildiğine inanıyor.

鍼治療は病気を治すことができると多くの人が信じています。

Aksine kanıt olmadığı için herkes onun hikayesine inanıyor.

それと反対の証拠がないので、みんなは彼の話を信じている。

O yapmayı bile hiç düşünmediğim şeyleri yapabileceğime inanıyor.

彼は私が考えもつかなかったことをやれると信じている。

O onun söylediğinin doğru olduğuna inanıyor gibi görünüyordu.

あの人は自分の言った事が正しいと信じているらしい。

Bazı insanlar Japonya'nın her şeyde 1 numara olduğuna inanıyor.

一部の人々は日本がすべて一番だと思っている。

O pozisyonu almak için bir şansım olduğuna inanıyor musun?

私にそのポストを手に入れるチャンスがあるとあなたは信じる?

Birçok anne-baba televizyonda çok fazla şiddet olduğuna inanıyor.

多くの親は、テレビには暴力が多すぎると信じている。

- Yalnız başıma gitmem gerektiğine inanıyor musun?
- Sence, yalnız mı gitmeliyim?

私は一人で行くべきだと思いますか。

Aranızdan kim benim onun için çalıştığımdan daha çok benim için çalıştığına inanıyor?

王が自分のために力戦奮闘してくれたそれ以上に、 王のため粉骨砕身したと自認する者がこの中にいるか

Hiçbir bilimsel temeli olmamasına rağmen, Astroloji çok popülerdir ve pek çok insan ona inanıyor gibi görünüyor.

占星学は科学的な根拠もないのに、とても人気があって、占星学は信じている人が多いようです。