Translation of "Bilgilere" in English

bilgilere verdiğimiz bir eğilimdir.

and protects us from any negative feedback.

Zihninizi yeni bilgilere açın.

Open your mind to new knowledge.

İnternet ağındaki güvenilmez bilgilere inanmamalısın.

You mustn't swallow unreliable information that's on the Web.

Benim için önemli bilgilere sahipti.

She had important information for me.

İhtiyacın olan bazı bilgilere sahip olabilirim.

I might have some information that you need.

Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?

We make decisions based on the information we trust, yeah?

Yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu

so you can easily access this information on the internet.

Sana verdiğim bilgilere göre, hangi hikaye ile gelirdin?

Based on the information that I've given you, what story would you come up with?

Aynı zamanda da bazı küçük bilgilere de ulaşın istiyoruz

We also want to find some small information

Yani dünyanın sahip olduğu bu en geniş bilgilere erişebilme

So, this tremendous idea of access to the world's greatest knowledge

Her zaman kendi kuvvetlerinin yeri ve gücü hakkında güncel bilgilere sahip olmasını sağladı ...

always had up to date information about the  location and strength of his own forces...  

NASA kızıl gezegeni birinin ziyaret etmesinin uygun olduğunu kanıtlayan yeterli bilgilere sahip olduğunu belirtti.

NASA says it has sufficient information to say that a human visit to the red planet is feasible.