Translation of "Bayılırım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bayılırım" in a sentence and their english translations:

Tenise bayılırım.

I like tennis.

Kelebeklere bayılırım.

I love butterflies.

Amerikan futboluna bayılırım.

I'm crazy about American football.

Sadece basketbola bayılırım.

I just love basketball.

Şiir ve müziğe bayılırım.

I adore poetry and music.

Her kan görüşümde bayılırım.

- Any time I see blood, I faint!
- Each time I see blood, I faint!

- Lazanyayı severim.
- Lazanyaya bayılırım.

I love lasagna.

- Müziği seviyorum.
- Müziğe bayılırım.

I love music.

Lezbiyen pornosu izlemeye bayılırım.

I like watching lesbian porn.

Patlıcanlı her şeye bayılırım.

I love eggplant anything.

Kuzenimle kayak yapmaya bayılırım.

I like to go skiing with my cousin.

Sabah kahvesinin kokusuna bayılırım.

I love the smell of morning coffee.

Ben lunapark hızlı trenine bayılırım.

I'm crazy about roller coasters.

"Baharatlı yiyecekleri sever misin?" "Bayılırım."

"Do you like spicy food?" "I love it."

- Avustralya yemeklerine çok meraklıyımdır.
- Avustralya yemeklerine bayılırım.

I am fond of Australian food.

Verimliliğe bayılırım, ben bir mühendisim, buna takıntılıyım.

And I love efficiency, I'm an engineer, I'm obsessed with it.

CQ: Kamp yapmaktan nefret ediyor olabilirim ama siyasete bayılırım.

CQ: I may hate camping, but I love politics.

"Saşimi sevmiyorsundur herhalde, öyle değil mi?" "Ne diyorsun sen, saşimiye bayılırım!"

"You must not like sashimi, right?" "What do you mean? I love sashimi!"

- Sohbet programları izlemeye bayılırım.
- Sohbet programları izlemeyi severim.
- Konuşma gösterileri seyretmeyi severim.
- Talk showları seyretmeyi severim.

I love watching talk shows.