Translation of "Bacağımın" in English

Bacağımın kırılması riskini istemiyorum.

I don't want to risk breaking my leg.

Bacağımın kırık olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know my leg was broken.
- I didn't know that my leg was broken.

Bacağımın kırık olduğunu biliyordum.

- I knew my leg was broken.
- I knew that my leg was broken.

- Bacağımın kırık olduğunu düşünüyorum. Hareket ettiremiyorum.
- Bacağımın kırık olduğunu düşünüyorum. Hareket edemiyorum.

I think that my leg is broken. I can't move.

İlk başta, benim bacağımın kırık olduğunu bilmiyordum.

- At first, I didn't know that my leg was broken.
- At first, I didn't know my leg was broken.

Bu sabah uyandığımda bacağımın her tarafında sivrisinek ısırıkları vardı.

I had mosquito bites all over my legs when I woke up this morning.

- Tom'a bir bacağımın kırık olduğunu söyle.
- Tom'a kırık bir bacağım olduğunu söyle.

- Tell Tom I have a broken leg.
- Tell Tom that I have a broken leg.