Translation of "Başlamayı" in English

Sigarayı bıraktırmayı, egzersize başlamayı

make them more likely to quit smoking,

Ne zaman başlamayı planlıyorsunuz?

When do you plan to start?

Öğretmenliğe tekrar başlamayı düşünüyorum.

I'm thinking about going back into teaching.

Ne zaman başlamayı düşünüyorsunuz?

- When do you intend to start?
- When do you mean to start?

Ne zaman başlamayı planlıyorsun?

When are you planning to begin?

Hemen başlamayı tavsiye ederdim.

I'd advise starting at once.

Ne zaman başlamayı umuyorsun?

When do you expect to start?

Ertesi sabah erken başlamayı kararlaştırdık.

We agreed to start early the next morning.

Kendi işine başlamayı planlıyor musun?

Are you planning on starting your own business?

Ona yeniden başlamayı denedin mi?

Have you tried restarting it?

- İşine başlamayı planlıyor.
- İşini kurmayı planlıyor.

He is planning to launch his business.

Paris'teki başka bir firmada başlamayı düşünüyor.

He is thinking of starting another firm in Paris.

Tom hemen bunu yapmaya başlamayı istiyor.

Tom wants to start doing that right away.

Sami yeni bir hayata başlamayı planlıyordu.

Sami was planning to start a new life.

İnsanlar sevmeye başlamayı seçebilirler ama durdurmayı seçemezler.

People can choose to start loving, but can't choose to stop.

Kendi işine başlamayı ciddi şekilde düşünüyor musun?

Are you seriously thinking about starting your own business?

Her cümleye büyük harfle başlamayı asla unutma.

Never forget to begin each sentence with a capital letter.

Tom ve ben bir kuyu kazmaya başlamayı planlıyoruz.

Tom and I plan to start digging a well tomorrow morning.

Sami, Leyla ile yeni bir hayata başlamayı planladı.

Sami planned to start a new life with Layla.

Bu, bir şeye başlamayı çok daha kolay hale getirecek

This will make it that much easier to start something

Ben yakın gelecekte senin güzel dilini öğrenmeye başlamayı umuyorum.

I hope to begin learning your beautiful language in the near future.

Bu bahar, pazartesi günleri işten izin almaya başlamayı planlıyorum.

This spring, I plan to start taking Mondays off.

Tom, John'un ne zaman aşçılığa başlamayı planladığını Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom said that he thought Mary knew what time John was planning to start cooking.

Onu ne kadar çok teşvik ettiğim önemli değil, O, görev üzerinde çalışmaya başlamayı reddediyor.

No matter how much I prod her, she refuses to start working on the assignment.