Translation of "Planlıyor" in English

0.047 sec.

Examples of using "Planlıyor" in a sentence and their english translations:

- İşine başlamayı planlıyor.
- İşini kurmayı planlıyor.

He is planning to launch his business.

İşini geliştirmeyi planlıyor.

He is planning to develop his business.

Taşınmayı planlıyor musunuz?

Do you plan on moving?

Ne yapmayı planlıyor?

What does he plan to do?

Tom taşınmayı planlıyor.

Tom plans to move.

Tom dönmeyi planlıyor.

Tom plans to return.

Tom ne planlıyor?

What's Tom planning?

Kalmayı planlıyor musun?

Are you planning on staying?

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

Do you plan to go abroad?

İki şirket birleşmeyi planlıyor.

The two companies plan to unite.

Oriental Hotel'da kalmayı planlıyor.

She plans to stay at the Oriental Hotel.

Uzun kalmayı planlıyor musun?

- Are you going to stay long?
- Do you plan to stay long?

Yarın Tokyo'ya gelmeyi planlıyor.

He is scheduled to come up to Tokyo tomorrow.

Güzellik yarışmasına katılmayı planlıyor.

She plans to take part in the beauty contest.

Onu kullanmayı planlıyor musun?

- Do you plan on using that?
- Are you planning on using that?

Tom bir şey planlıyor.

Tom is plotting something.

Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.

- She is going to part from her boyfriend.
- She plans to break up with her boyfriend.

Toplantıya katılmayı planlıyor musun?

Are you planning to take part in the meeting?

Tom mücadele etmeyi planlıyor.

Tom plans to fight.

Bir şey planlıyor musun?

Are you planning something?

Tom'la konuşmayı planlıyor musun?

Are you planning to talk to Tom?

Oy kullanmayı planlıyor musun?

Are you planning on voting?

O bir gezi planlıyor.

She's planning a trip.

Tom bir gezi planlıyor.

Tom is planning a trip.

Görüşmeye katılmayı planlıyor musun?

Do you plan on taking part in the interview?

Tom onu yapmayı planlıyor.

- Tom plans on doing that.
- Tom plans to do that.

Üniversiteye gitmeyi planlıyor musunuz?

Do you plan to go to college?

Tom evini satmayı planlıyor.

Tom plans to sell his house.

Tom satışa katılmayı planlıyor.

Tom plans to attend the sale.

Tom ne yapmayı planlıyor?

What's Tom planning to do?

Onu yapmayı planlıyor musun?

- Do you plan to do that?
- Do you plan on doing that?

Tom nasıl kutlamayı planlıyor?

How does Tom plan to celebrate?

Tom nereye gitmeyi planlıyor?

- Where does Tom plan to go?
- Where does Tom plan on going?

Tom nerede yaşamayı planlıyor?

Where does Tom plan to live?

Oğlumuz onu yapmayı planlıyor.

Our son is planning to do that.

Tom, Boston'a dönmeyi planlıyor.

Tom plans to come back to Boston.

Tom doktor olmayı planlıyor.

Tom plans to become a doctor.

Tom Boston'da kalmayı planlıyor.

Tom plans to stay in Boston.

Tom Boston'da yaşamayı planlıyor.

Tom plans to live in Boston.

Tom Boston'a gelmeyi planlıyor.

Tom plans to come to Boston.

Tom Fransızca öğretmeyi planlıyor.

Tom plans to teach French.

Tom, Fransızca okumayı planlıyor.

Tom plans to study French.

Tom Boston'a gitmeyi planlıyor.

Tom plans to go to Boston.

Tom Boston'a dönmeyi planlıyor.

Tom plans to return to Boston.

Tom kiminle kalmayı planlıyor?

- Who does Tom plan to stay with?
- Who does Tom plan on staying with?

Tom kiminle gitmeyi planlıyor?

- Who does Tom plan to go with?
- Who does Tom plan on going with?

Tom nerede kalmayı planlıyor?

- Where does Tom plan to stay?
- Where does Tom plan on staying?

Tom hâlâ gitmeyi planlıyor.

- Tom still plans to go.
- Tom still plans on going.
- Tom is still planning to go.

Tom bugün gitmeyi planlıyor.

- Tom plans to go today.
- Tom plans on going today.

Tom yakında gitmeyi planlıyor.

- Tom plans to go soon.
- Tom plans on going soon.

Tom da gitmeyi planlıyor.

- Tom plans to go as well.
- Tom plans on going as well.

Tom yalnız gitmeyi planlıyor.

- Tom plans to go alone.
- Tom plans on going alone.

Tom şimdi ne planlıyor?

What's Tom planning now?

Tom yarın ayrılmayı planlıyor.

Tom plans to leave tomorrow.

Tom eve yürümeyi planlıyor.

- Tom plans to walk home.
- Tom plans on walking home.

Tom aylardır bunu planlıyor.

Tom has been planning this for months.

Tom evini yenilemeyi planlıyor.

Tom is planning to renovate his home.

Tom bunu yapmayı planlıyor.

Tom has been planning to do that.

Tom bir parti planlıyor.

Tom is planning a party.

Tom fotoğraf çekmeyi planlıyor.

- Tom is planning on taking pictures.
- Tom is planning to take pictures.

Tom takıma katılmayı planlıyor.

- Tom is planning on joining the team.
- Tom is planning to join the team.

Tom yarın gitmeyi planlıyor.

- Tom is planning on going tomorrow.
- Tom is planning to go tomorrow.

Tom orada olmayı planlıyor.

Tom is planning to be there.

Polis, Tom'u yakalamayı planlıyor.

The police are planning to arrest Tom.

Sami, Mısır'a dönmeyi planlıyor.

Sami plans to return to Egypt.

Tom arkada oturmayı planlıyor.

- Tom plans to sit in the back.
- Tom plans on sitting in the back.

- Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- O erkek arkadaşıyla ilişkiyi bitirmeyi planlıyor.

She plans to break up with her boyfriend.

- Tom kiminle onu yapmayı planlıyor?
- Tom onu kiminle yapmayı planlıyor?

- Who does Tom plan to do that with?
- Who does Tom plan on doing that with?

- Tom kız arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
- Tom kız arkadaşıyla ilişkiyi bitirmeyi planlıyor.

Tom plans to break up with his girlfriend.

- Tom onu ne zaman yapmayı planlıyor?
- Tom ne zaman bunu yapmayı planlıyor?
- Tom bunu ne zaman yapmayı planlıyor?

- When does Tom plan to do that?
- When does Tom plan on doing that?

Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.

Dick plans to go by himself.

İzinli olarak eve gitmeyi planlıyor.

He is planning to go home on leave.

Sanırım o bir şey planlıyor.

I think he is planning something.

O, arabayı almayı planlıyor musunuz?

Do you plan to buy that car?

Hala partiye gelmeyi planlıyor musun?

Are you still planning to come to the party?

Onlar bir parti vermeyi planlıyor.

They plan to have a party.

Özel bir şey planlıyor muydun?

Were you planning something special?

Tom'a yardım etmeyi planlıyor musun?

Are you planning on helping Tom?

Tom'a yardım etmeyi planlıyor musunuz?

Are you planning to help Tom?

Tom'u yanında götürmeyi planlıyor musun?

Are you planning on taking Tom with you?

Tom evini yeniden boyamayı planlıyor.

Tom is planning to repaint his house.

Tom ve Mary boşanmayı planlıyor.

- Tom and Mary are planning to get divorced.
- Tom and Mary are planning to get a divorce.
- Tom and Mary are planning on getting a divorce.
- Tom and Mary are planning on getting divorced.
- Tom and Mary intend to divorce each other.

Tom haftalardır bunu planlıyor olmalı.

- Tom must've been planning this for weeks.
- Tom must have been planning this for weeks.

Otobüsle Boston'a gitmeyi planlıyor musun?

Do you plan to go to Boston by bus?

Bu gece evde kalmayı planlıyor.

She is planning to stay home tonight.

Tom onu nasıl yapmayı planlıyor?

- How does Tom plan to do that?
- How does Tom plan on doing that?

Tom şimdi ne yapmayı planlıyor?

- What does Tom plan to do now?
- What does Tom plan on doing now?

Tom bizimle gelmeyi planlıyor mu?

Is Tom planning to come with us?

Tom otobüsle Boston'a dönmeyi planlıyor.

Tom plans to return to Boston by bus.

Tom öğretmenliğe devam etmeyi planlıyor.

Tom plans to continue teaching.

Tom yakında eve gitmeyi planlıyor.

Tom is planning to go home soon.

Dick oraya yalnız gitmeyi planlıyor.

Dick plans to go there alone.

Tom ve Mary ne planlıyor?

What're Tom and Mary planning?