Translation of "Bıyığı" in English

0.064 sec.

Examples of using "Bıyığı" in a sentence and their english translations:

Tom'un bıyığı var.

Tom has a mustache.

Abimin bıyığı var.

My older brother has a mustache.

Tom'un bıyığı vardı.

Tom used to have a mustache.

Tom'un bir bıyığı var.

Tom has a moustache.

Tom'un henüz bıyığı çıkmıyor.

- Tom can't grow a moustache yet.
- Tom can't grow a mustache yet.

Ablamın bir bıyığı var.

- My older brother has a mustache.
- My older sister has a mustache.

Tom'un büyük bir bıyığı var.

Tom has a large mustache.

Tom'un asla bir bıyığı olmadı.

Tom has never had a mustache.

Tom'un küçük bir bıyığı var.

Tom has a little mustache.

Tom'un uzun kıvrık bir bıyığı var.

Tom has a handlebar mustache.

Onun büyük bir pala bıyığı var.

He has a huge handlebar mustache.

Sahte bıyığı bir taraftan soyulmaya başladı.

His fake moustache started to peel off on one side.

Bu Rusun büyük bir bıyığı var.

This Russian man has a large mustache.

Tom'un onu son gördüğümde bir bıyığı vardı.

Tom had a mustache the last time I saw him.

Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı.

Growing this thick mustache has taken me quite a while.

Tom'un bıyığı oldukça iyi görünüyor, değil mi?

Tom's mustache looks pretty good, don't you think?

O her ucundan özenle kıvrılmış bir bıyığı olan şık bir adamdı.

He was a dapper man with a mustache that curled neatly at each tip.