Translation of "Serbest" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Serbest" in a sentence and their arabic translations:

Yani serbest çizim

حتى الرسم الحر

Rehineler serbest bırakılacaktır.

سيُفرج عن الرهائن.

Seni serbest bırakacağım.

سأطلق سراحك.

Sen serbest bırakılacaksın.

سيُطلَق سراحك.

- Sami hızla serbest bırakıldı.
- Sami çabucak serbest bırakıldı.

تمّ إطلاق سراح سامي فورا.

Hayal gücünüzü serbest bırakmak.

هي إطلاق العنان لخيالك.

Fadıl kefaletle serbest bırakıldı.

تمّ إطلاق سراح فاضل بكفالة.

Sami'nin serbest bırakılması planlanıyordu.

كان إطلاق سراح سامي مقرّرا.

Sonra nazikçe onu serbest bırakabiliriz.

‫ثم يمكننا بخفة‬ ‫أن نطلقها ونتركها تذهب.‬

. Anglo-Saksonlar onları serbest bıraktı.

تركهم الأنجلو ساكسون.

Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.

الفتاة حررت الطيور من القفص.

Şirket serbest ticaret anlamına gelir.

الشركة تدعم التجارة الحرة.

O, dün gözaltından serbest bırakıldı.

هو,البارحة حُرِّرَ من الحبس.

Fadıl 1990 yılında serbest bırakıldı.

تمّ إطلاق سراح سامي عام 1990.

Leyla 2007'de serbest bırakıldı.

تمّ إطلاق سراح ليلى عام 2007.

Sami şartlı tahliyeyle serbest bırakıldı.

استفاد سامي من إطلاق سراح مشروط.

Demek aşağıya serbest inişle ulaşmamı istiyorsunuz?

‫إذن تريدني أن أهبط بنفسي ‬ ‫وأن أحاول الوصول بهذا الشكل.‬

Yaklaşık 440 kiloton enerji serbest kaldı.

صدر حوالي 440 كيلو طن من الطاقة

Potansiyel bir serbest solo için hazırlanmayı bilmiyordum.

لم أكن أعرف حقًا كيف أستعد لتسلق حر.

Halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

‫أو نحاول المضي في طريقنا ‬ ‫من دون استخدام الحبل ونحاول الهبوط الحر؟‬

Fakat 1 milyon dolar kefaletle serbest kalıyor

ولكن تم الإفراج عن مليون دولار بكفالة

Ama ben insanları serbest bırakmanın, gerçekten etkileşime girmeleri

ولكني أقول، بأنه من المهم أيضاً أن نعطي الناس مساحةً من الحرية،

Atlayış tulumu ve serbest atlama, inanılmaz heyecan verici şeyler

‫بذلة الأجنحة‬ ‫والقفز بالمظلة أمران شديدا الإثارة‬

. Ve sonra Emirlik mallarının şimdi dünyadan çıktığı serbest bölgeyi

بارزةً لسفن النقل التجاري لموقعه المميز. ومن ثم ضم

Ben her gün koşuya çıkıp düşüncelerimi serbest bıraktığımda oluyor.

بالنسبة لي، هذا كل يوم أستطيع فيه الخروج للعدو وأدع ذهني يهيم.

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

‫ولكنني تعلمت من خلال الخبرة،‬ ‫وجوب التزام الحذر في النزول بنفسك.‬

Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.

نصدر كل الجمل التي نجمعها برخصة المشاع المبدع نسبة المصنف إلى مؤلفه.

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

‫هل نهبط باستخدام الحبل إلى أسفل مباشرة؟‬ ‫أو نحاول المضي في طريقنا ‬ ‫من دون استخدام الحبل ونحاول الهبوط الحر؟‬

Yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi

لم يقل أنها ممنوعة ، ولم يقل أنها مجانية ، قال افعلها!