Translation of "Büyüğü" in English

0.004 sec.

Examples of using "Büyüğü" in a sentence and their english translations:

Hatta en büyüğü

even the biggest

Dünyanın en büyüğü.

It's the largest in the world.

En büyüğü budur.

This is the biggest one.

- Tom üç çocuğun en büyüğü.
- Tom üç kardeşin en büyüğü.
- Tom 3 kardeşten en büyüğü.

Tom is the oldest of three children.

Amerika'nın ekonomisi dünyanın en büyüğü.

- America's economy is the largest in the world.
- The United States's economy is the largest in the world.

Bence en büyüğü, en başarılısı, en karizmatiği

For me, he is the greatest, most successful, most charismatic

Gömleğin bir beden büyüğü var mı sizde?

- Do you have the shirt a size bigger?
- Do you have the shirt a size larger?

Ben mümkün olursa, onlara bir beden büyüğü alıyorum.

I take them a size bigger, if possible.

- Amerika'nın ekonomisi dünyanın en büyüğü.
- ABD'nin ekonomisi dünyanın en büyüğüdür.

- America's economy is the largest in the world.
- The United States's economy is the largest in the world.

- Tom üç çocuğun en büyüğü.
- Tom üç oğlanın en yaşlısı.

Tom is the oldest of the three boys.

- Üç çocuktan en yaşlısı Tom'dur.
- Üç çocuktan yaşça en büyüğü Tom'dur.

The eldest of the three boys is Tom.

- En yaşlısı kaç yaşında?
- En büyüğü kaç yaşında?
- En büyüklerinin yaşı kaç?

How old is the oldest one?

Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı.

And God made two great lights: a greater light to rule the day; and a lesser light to rule the night: and the stars.