Translation of "Bürosuna" in English

Federal Araştırma Bürosuna gitmelisin.

You should go to the FBI.

Sami, Kahire bürosuna atandı.

Sami was assigned to the Cairo office.

Belgeler için müfettişin bürosuna gittim.

I went to the inspector's office for the documents.

Biz göçmenlik bürosuna bildirmek zorundayız.

We have to report to the immigration office.

Sami göçmenlik bürosuna geri döndü.

Sami returned to the immigration office.

- Tom'un ofisine gidiyorum.
- Tom'un bürosuna gidiyorum.

I'm going to Tom's office.

Tom, Mary'nin bürosuna kapıyı çaldıktan sonra girdi.

Tom entered Mary's office after knocking.

Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir nefes aldı.

He took a deep breath before entering his boss's office.

Patronunun bürosuna girmeden önce derin bir biçimde nefes aldı.

He breathed deeply before entering his boss's office.

- Tom, Mary'yi ofisine davet etti.
- Tom, Mary'yi kendi bürosuna davet etti.

Tom invited Mary into his office.

- Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- Onun bürosuna tekrar tekrar telefon ettim fakat kimse cevap vermedi.

I called his office again and again, but no one answered.