Translation of "Azdır" in English

0.004 sec.

Examples of using "Azdır" in a sentence and their english translations:

İşler azdır.

Jobs are scarce.

Dört beşten azdır.

- It's five before four o'clock.
- It's five till four.

Günümüzde kahve azdır.

Nowadays coffee is scarce.

Benzin buralarda azdır.

Gasoline is scarce around here.

Su, bu alanda azdır.

Water is scarce in this area.

Üçte bir yarımdan daha azdır.

- A third is less than a half.
- One-third is less than one-half.

Geceleyin trenlerin yoğunluğu daha azdır.

- The trains are less frequent at night time.
- At night, the trains run less frequently.

Japonya'nın nüfusu Amerika'dan daha azdır.

The population of Japan is less than America.

Tom'un her zaman parası azdır.

Tom is always short of money.

- Almanya'nın nüfusu Amerika'nın nüfusunun yarısından daha azdır.
- Almanya'nın nüfusu Amerika'nınkinin yarısından daha azdır.

The population of Germany is less than half that of the United States.

Işte bunu oynamayan çok azdır herhalde

I guess there are very few who don't play it

Sana ne kadar teşekkür etsem azdır.

I can never thank you enough.

Üçte bir bir yarımdan daha azdır.

One-third is less than one-half.

Bu, Fadıl'ın beklediğinden çok daha azdır.

This is much less than Fadil expected.

Bir öğretmenin maaşı bir avukatınkinden daha azdır.

A teacher's salary is less than an attorney's.

Mesleğini seçerken ne kadar dikkatli olsan azdır.

- You cannot be too careful when you choose your job.
- You can't be too careful when you choose your job.

Bunun için onu ne kadar övsek azdır.

We cannot praise him highly enough for this.

Otobanda araba kullanırken ne kadar dikkatli olsan azdır.

You can't be too careful driving on the expressway.

2015'te, Yeni Zelenda'nın nüfusu 5 milyondan azdır.

In 2015, New Zealand's population is less than 5 million.

- 5, 8 den daha azdır.
- 5, 8'den küçüktür.

5 is less than 8.

Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.

I can't thank you enough for your kindness.

- Picasso gibi ressamlar azdır.
- Picasso gibi çok az sayıda ressam vardır.

There are few painters like Picasso.

Kadınların ev işi yaparak harcadığı zaman şimdi eskisinden çok daha azdır.

The time women spend doing housework is now a lot less than it used to be.

Japon halkının nüfusu geçen yıla oranla en az 300.000 daha azdır.

The population of Japanese people is at least 300,000 fewer than last year.

- Yardımın için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- Yardımın için yeterince teşekkür edemiyorum.

I can't thank you enough for your help.

- Gramer doğruluğunun önemini yeterince ifade edemem.
- Dili doğru kullanmanın önemini ne kadar anlatsam azdır.

I cannot express enough the importance of grammatical accuracy.