Translation of "Parası" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Parası" in a sentence and their arabic translations:

Tom'un parası var.

توم لديه نقود

Fadıl'ın parası olacak.

- سيحصل فاضل على ماله.
- سوف يحصل فاضل على ماله.

Sami'nin parası kayboldu.

اختفى مال سامي.

Başlık parası sömürü düzeni

مخطط استغلال رأس المال

- Onun bankada çok parası var.
- Onun bankada bol parası var.

لديه الكثير من المال في المصرف.

Fakat sonra ailemin parası bitti.

لكن عندما لم يعد لديهم نقود لتدريسي

Başlık parası anlatıldı bu filmde

تم شرح أموال العنوان في هذا الفيلم

O, onunla parası için evlendi.

تزوجته من أجل ماله.

Bankada onun çok parası vardı.

كان لديه الكثير من المال في البنك.

Leyla, Fadıl'la parası için evlendi.

تزوّجت ليلى بفاضل من أجل ماله.

Ağalık sistemi başlık parası din tüccarları

النظام التجاري المال الديني

Sami'nin parası ona mutluluğu satın alamaz.

لا يمكن لمال سامي أن يقتني له السّعادة.

Parası ola insanlar daha çok kazanabilsin diye

حتى يتمكن أصحاب المال من كسب المزيد

Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.

أحرقت ليلى فاضل حيّا من أجل ماله.

Yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı

كان هناك أناس يملكون المال

Başlık parası mı dersin, sınıf ayrımı mı dersin

هل تعتقد أن هذا هو ثمن الفصل أو الفصل الطبقي؟

Onun hiç parası yoktu, böylece o benimle gidemedi.

لم تملك أي مال، لذا لم تستطع الذهاب معي.

- O aşırı para harcıyor.
- Onun bir sürü parası var.

لديه الكثير من المال.

Tom çok parası var, ama o hiç arkadaşı yok.

لتوم الكثير من المال، ولكنه يفتقر للأصدقاء.

Parası olmayan babayı karısı ve kayın validesi sevmiyor itip kakıyor yine

فالأب الذي ليس لديه مال لا يحب زوجته وزان الزان

Hatta ailesinin onu üniversite okutabilecek kadar bir parası da yoktu ortada

في الواقع ، لم يكن لدى عائلته ما يكفي من المال لدراسته في الجامعة.

Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.

كيف سندفع الفواتير؟ نعم ، الأشخاص الذين يملكون المال في الزاوية على الشاطئ ، أكثر راحة لبعض الوقت.