Translation of "Ateşini" in English

Ateşini ölçmeliyim.

I need to take your temperature.

Ateşini ölçtün mü?

Have you taken your temperature?

Neden ateşini ölçmüyorsun?

Why don't you take your temperature?

Onun ateşini ölçtüm.

I took his temperature.

Ateşini tekrar ölçmeliyim.

I need to take your temperature again.

- Ateşini ölçeyim.
- Ateşine bakayım.

Let me take your temperature.

Hemşire termometreyle ateşini ölçtü.

The nurse took his temperature with a thermometer.

Hemşire onun ateşini ölçtü.

The nurse took his temperature.

Önce senin ateşini ölçelim.

Let's take your temperature first.

Tom'un ateşini düşürmek zorundayız.

We have to get Tom's temperature down.

Tom'un ateşini ölçtün mü?

Did you take Tom's temperature?

Tom kamp ateşini söndürdü.

Tom doused the campfire.

- Tom'un ateşini ölçtüm.
- Tom'un ateşine baktım.
- Tom'un ateşini kontrol ettim.

I took Tom's temperature.

Biz, insanlar olarak varlığımızın ateşini

We, the people, shield the flame of our existence

Kamp ateşini yakan Tom değildi.

It wasn't Tom who lit the campfire.

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum.

I want to take your temperature.

Nifak ateşini tıka basa doldurmayın.

Don't stoke the fire of discord!

Polis silah ateşini duyar duymaz geldi.

The police came as soon as they heard the gunfire.

Hemşire termometre ile onun ateşini ölçtü.

The nurse took his temperature with the thermometer.

Sabah güneşinin ışınları ruhumun ateşini harekete geçirdi.

The rays of the morning sun spark the fire of my soul.

- Ateşini verir misin?
- Ateşinizi alabilir miyim?
- Çakmağını kullanabilir miyim?

Give me a light, would you?

Tom cebine uzandı, birkaç kibrit çıkardı, birini çaktı ve sonra kamp ateşini yaktı.

Tom reached in his pocket, pulled out some matches, struck one, and then lit the campfire.

"Tom ve Mary arasındaki aşk ateşini yeniden canlandırmalıyız." dedi John. "Ayrılmalarına izin veremeyiz!"

"We have to reignite the spark of love between Tom and Mary," John said. "We can't let them split up!"