Translation of "Arkamdan" in English

0.009 sec.

Examples of using "Arkamdan" in a sentence and their english translations:

- Arkamdan konuşma.
- Arkamdan dedikodumu yapmayın.
- Arkamdan beni çekiştirmeyin.
- Arkamdan konuşmayın.

Don't talk behind my back.

Arkamdan izleyin.

Follow behind me.

- Arkamdan bunu söyleme.
- Arkamdan bunu söylemeyin.

Don't say that behind my back.

Arkamdan kapıyı kapadım.

I shut the door behind me.

O arkamdan gelecek.

He'll come after me.

Kapıyı arkamdan kilitle.

Lock the door behind me.

- Bunu arkamdan yaptığına inanamıyorum!
- Arkamdan bunu yaptığına inanamıyorum.

I can't believe you did this behind my back.

Arkamdan bir araba gidiyor.

A car drives behind me.

Birisi beni arkamdan yakaladı.

Someone grabbed me from behind.

Tom'un köpeği arkamdan koşuyor.

Tom's dog runs behind me.

Bu kapıyı arkamdan kilitle.

Lock this door behind me.

Kaçıranlar arkamdan ellerimi bağladılar.

The kidnappers tied my hands behind my back.

Tom arkamdan el salladı.

Tom waved goodbye to me.

Tom hemen arkamdan geliyor.

Tom is coming right behind me.

Tom arkamdan gizlice yanaştı.

Tom sneaked up behind me.

Beni seven arkamdan gelsin!

Let he who loves me follow me!

- Arkamdan konuşan insanları sevmiyorum.
- Arkamdan benim hakkımda konuşan insanları sevmiyorum.
- Arkamdan benim hakkımda konuşan insanlardan hoşlanmıyorum.

- I don't like people talking about me behind my back.
- I don't like people who talk about me behind my back.

Beni korkuttun! Arkamdan gizlice yaklaşma.

You scared me! Don't sneak upon me from behind!

Sanırım arkamdan benim hakkımda konuşuyorsun.

I think you've been talking about me behind my back.

Arkamdan benimle alay ettiğini biliyorum.

- I know you make fun of me behind my back.
- I know that you make fun of me behind my back.

Birinin bana arkamdan vurduğunu hissettim.

I felt someone hit me from behind.

Gürültü yapmadan bana arkamdan yaklaştı.

She sneaked up behind me.

Hırsız ellerimi bir iple arkamdan bağladı.

The burglar tied my hands behind my back with a rope.

Öldüğümde arkamdan ağlanıp mum yakılmasını istemiyorum.

When I die, I want no crying and no candles.

Arkamdan benim hakkımda konuşan insanları sevmem.

- I don't like people talking about me behind my back.
- I don't like people who talk about me behind my back.

Benim arkamdan gitmeye nasıl cüret edersin!

How dare you go behind my back!

Önden ben gittim, arkamdan da o geldi.

I walked first, and he came behind.

Hakkımda ne söylersen söyle, yüzüme söyle, arkamdan değil.

Whatever you say about me, say it to my face, not behind my back.

Tom'un benim hakkımda arkamdan o şekilde konuştuğunu bilmiyordum.

I didn't know that Tom talked about me like that behind my back.

Herkes benim arkamdan benim hakkımda konuşuyor gibi hissediyorum.

I feel like everyone is talking about me behind my back.

Ben dışarıya koştum ve kapı benim arkamdan kendini kilitledi.

I ran outside and the door locked itself behind me.

Ben dışarıya koştum ve kapı benim arkamdan kendini kilitledi. Neredeyse -40 dereceydi.

I ran outside and the door locked itself behind me. It was almost -40.