Translation of "Anksiyete" in English

0.008 sec.

Examples of using "Anksiyete" in a sentence and their english translations:

anksiyete bozukluğunuz olabilir.

then that's when you might have an anxiety disorder.

Mennad anksiyete hastasıydı.

Mennad used to suffer from anxiety.

O zaman anksiyete alanındadırlar.

then they're in the anxiety zone.

Anksiyete ile baş edemedi.

She could not cope with anxiety.

Bir anksiyete krizi geçirdim.

I had an anxiety attack.

Tom'da anksiyete bozukluğu var.

Tom suffers from anxiety.

Anksiyete hayatta en kötü iblis.

Anxiety is the worst demon in life.

Göğsümde belli bir anksiyete hissettim.

I felt a certain anxiety in my chest.

Örneğin, yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler

For example, people with generalized anxiety disorder

- Sami anksiyeteden muzdaripti.
- Sami anksiyete çekiyordu.

Sami suffered anxiety.

Bir anksiyete krizi yaşıyorum ve nedenini bilmiyorum.

I'm having an anxiety attack and I don't know why.

- Mary'nin kaygıları var.
- Mary anksiyete sorunu yaşıyor.

Mary suffers from anxiety.