Translation of "Adadan" in English

- Adadan yol yok.
- Adadan çıkış yok.

There's no way off the island.

- Bu adadan çıkmalıyım.
- Bu adadan çıkmam gerekiyor.

I need to get off this island.

Bu adadan çıkmalıyım.

I need to get off this island.

Adadan çıkış yok.

There's no way off the island.

Bu adadan nasıl ayrılacağız?

How are we going to get off this island?

Bu adadan canlı çıkamayacağız.

We won't get off this island alive.

Japonya dört ana adadan oluşur.

Japan consists of four main islands.

Ben bu adadan ayrılmak istiyorum.

I want to get off this island.

Tom adadan Mary'nin kanosunda ayrıldı.

Tom left the island in Mary's canoe.

Adadan ana karaya bir feribota bindik.

We took a ferry from the island to the mainland.

Dan bir yelkenli üzerinde adadan ayrıldı.

Dan left the island on a sailboat.

Endonezya pek çok adadan ve iki yarımadadan oluşur.

Indonesia consists of many islands and two peninsulas.

Askerler ve hayatta kalanlar helikoptere bindi ve adadan ayrıldı.

The soldiers and the survivors boarded the helicopter and left the island.

Hindistan'ın batısında yer alan, bin yüz adadan oluşan Maldivler gibi

, located in the west of India, consisting of one thousand and one hundred islands, given that it is the

Japonya, dört büyük ada ve daha küçük birçok başka adadan oluşur.

Japan consists of four main islands and many other smaller islands.

Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.

Japan consists of four major islands and over 3,000 small islands, and is about equal to California in area.