Translation of "şahane" in English

0.007 sec.

Examples of using "şahane" in a sentence and their english translations:

Doğa şahane.

Nature is beautiful.

Bu şahane görünüyor.

This looks fantastic.

Tom şahane görünüyor.

- Tom looks amazing.
- Tom looks fantastic.

Mary kesinlikle şahane görünüyor.

Mary looks absolutely stunning.

Şahane bir çözümüm var.

We have an elegant solution.

O şahane değil miydi.

Wasn't that fantastic?

Düğünümüzde söyleyebilsen şahane oldurdu.

It would be wonderful if you could sing at our wedding.

"Şahane biriydi " diye başladı ve

“He was amazing," she said,

Cohh: Şahane! Ne iyi ettiniz.

Cohh: Awesome! It's great to hear from you guys.

Onun piyano çalışı şahane görünüyordu.

His piano playing sounded fantastic.

Biz onun şahane olduğunu düşündük.

We thought it was fantastic.

Avustralya'da şahane bir tatil geçirdik.

We had a fantastic holiday in Australia.

Ki isteği o şahane adamla tanışmaktı.

which was to meet that great guy.

Batı feminizminin kadınlar için şahane şeyler başardığını düşünüyorum.

And I think western feminism achieved marvelous things for women,

- Harika bir iş yaptın.
- Şahane bir iş yaptın.

You did a fantastic job.

Tom şahane bir aşçı sayılmaz ama en azından elinden geleni yapıyor.

- Tom's not much of a cook, but at least he gives it a go.
- Tom isn't much of a cook, but at least he gives it a go.

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

Thermal imaging reveals a remarkable strategy. The lioness separates herself from the disorderly pride.

- Süzme peynirle konserve şeftali şahane bir ikili olur.
- Süzme peynir konserve şeftaliyle çok iyi gider.

Cottage cheese and canned peaches are a delicious combination.