Translation of "Şikago'ya" in English

Şikago'ya geri gel.

Come back to Chicago.

Şikago'ya gitmem gerekiyor.

I need to go to Chicago.

Tom Boston'dan Şikago'ya uçtu.

Tom flew from Boston to Chicago.

O, Şikago'ya otobüsle gitti.

She went to Chicago by bus.

Arkadaşlarımız Şikago'ya dönmek için endişeli.

Our friends are anxious to return to Chicago.

Gelecek hafta Şikago'ya hareket ediyorum.

I'm leaving for Chicago next week.

Boston Şikago'ya ne kadar uzakta?

How far is it from Boston to Chicago?

Önümüzdeki cumartesi Şikago'ya hareket ediyorum.

I'm leaving for Chicago next Saturday morning.

Şikago'ya gidiş-dönüş bileti istiyorum.

I want a round-trip ticket to Chicago.

Şikago'ya varır varmaz seni arayacağım.

I'll call you as soon as I get to Chicago.

- Arabayla Şikago'ya gittiler.
- Arabayla Chicago'ya gittiler.

They went to Chicago by car.

Boston'dan Şikago'ya uçmak ne kadar sürer?

How long does it take to fly from Boston to Chicago?

O, saat 6:30'da Şikago'ya varacak.

It'll arrive in Chicago at 6:30.

O, Şikago'ya uçtu, orada bir arkadaşını gördü.

He flew to Chicago, where he happened to see a friend.

Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.

The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.

Tom Boston'a ya da Şikago'ya gidip gitmeyeceğine karar veremedi.

Tom couldn't decide whether to go to Boston or Chicago.

Bu tren bu gece saat 9.00'da Şikago'ya varacak.

This train gets to Chicago at 9 o'clock tonight.

Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı.

Tom couldn't find a decent job in Boston, so he moved to Chicago.

Tom Boston'da sevdiği bir iş bulamadı bu yüzden Şikago'ya taşındı.

- Tom couldn't find a job he liked in Boston, so he moved to Chicago.
- Tom couldn't find a job that he liked in Boston, so he moved to Chicago.

Altı ay içinde Boston'da yeni bir iş bulmayı başaramazsam Şikago'ya döneceğim.

If I fail to find a new job in Boston within 6 months, I will return to Chicago.

Tom Boston'da birkaç gün daha kalmak istedi ama Şikago'ya dönmek zorundaydı.

Tom wanted to stay in Boston for a few more days, but he had to get back to Chicago.

- Boston, Şikago'ya hiç benzemiyor.
- Boston hiç Chicago gibi bir yer değil.

- Boston isn't at all like Chicago.
- Boston is not at all like Chicago.

Tom ve Mary Boston'a mı yoksa Şikago'ya mı gidip gitmeyecekleri konusunda anlaşamadılar.

Tom and Mary couldn't decide whether to go to Boston or Chicago.