Translation of "Cumartesi" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Cumartesi" in a sentence and their japanese translations:

Bugün cumartesi.

今日は土曜日です。

Yarın Cumartesi. Pazar.

明日は土曜です 日曜日

Cumartesi gecesi nasıl?

土曜の夜はどうかな?

Neden cumartesi gelemedin?

なんで土曜来れなかったの?

Cumartesi okula gitmiyorum.

土曜日に学校に行きません。

Yarın Cumartesi midir?

明日は土曜日ですか。

Cumartesi gecesi idi.

土曜の夜だった。

- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.

私たちは毎週土曜日にフットボールをする。

Geçen Cumartesi alışverişe gittim.

先週の土曜日は買い物に行ったんだ。

Geçen Cumartesi tiyatroda mıydın?

先週の土曜日に劇場にいましたか。

Cumartesi öğleyin izinli olacağım.

僕は土曜日は正午に勤務からひける。

Cumartesi akşamı danslarımız var.

土曜日の夜、ダンスパーティーをします。

- Bugün cumartesi.
- Bugün cumartesidir.

今日は土曜日です。

Gelecek Cumartesi boş olacağım.

来週の土曜日は暇です。

Cumartesi haftanın son günüdür.

土曜日は週の最後の日です。

Bugünün cumartesi olduğunu unuttum.

今日が土曜日だってこと忘れてた。

Cumartesi akşamları sinemaya giderdik.

私達は土曜の夜はいつも映画に行ったものです。

Dün cumartesi değil, pazardı.

- 昨日は日曜日で、土曜日ではなかった。
- 昨日は日曜、土曜じゃないよ。

Bu Cumartesi tenis oynamayacaklar.

彼らは今週の土曜日はテニスをしないでしょう。

Geçen cumartesi parka gittim.

私は先週の土曜日公園へ行った。

Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.

- 結婚式は土曜日に行われるだろう。
- 結婚式は土曜日に行われます。

Cumartesi günü okula gitmem.

土曜日に学校に行きません。

Cumartesi günleri okula gitmem.

土曜日は学校に行きません。

Cumartesi günü açık mısınız?

- 土曜日は開いてますか?
- 土曜日はやってますか?

Cumartesi günü Kyoto'ya ulaştı.

彼は土曜日に京都についた。

- Cumartesi hariç her gün çalışıyorum.
- Cumartesi hariç her gün çalışırım.

土曜以外は毎日働いています。

- Keşke bütün günler cumartesi olsa.
- Keşke her gün cumartesi olsaydı.
- Keşke tüm günler cumartesi olmuş olsa.

毎日土曜日だったらいいのに。

Gelecek Cumartesi bir parti veriyoruz.

来週の土曜にパーティーを開くつもりです。

O, cumartesi günü ofise gitmez.

彼は土曜日には会社に行かない。

Cumartesi onun boş olduğu gündür.

土曜日は彼が暇な日です。

Cumartesi babamın boş olduğu gündür.

土曜日は父が暇な時だ。

Bugün cumartesi ve yarın pazar.

今日は土曜日で、明日は日曜日です。

Cumartesi günleri hastalara bakıyor musun?

土曜日は診察していらっしゃいますか。

Gelecek Cumartesi bütün ofisi temizleyelim.

次の土曜日にオフィスの大掃除をしましょう。

Cumartesi günü okula gider misin?

土曜に学校がありますか。

Cumartesi günü sinemaya gidelim mi?

土曜日に映画を見に行くのはどうですか。

Cumartesi gecesi bir parti vereceğiz.

私たちは土曜日の晩にパーティーを開くつもりです。

Önümüzdeki cumartesi Şikago'ya hareket ediyorum.

今度の土曜日の朝、シカゴに向けて出発します。

Cumartesi, pazar gününden önce gelir.

土曜日は日曜日の前に来る。

Cumartesi günleri okulun var mı?

土曜日に学校はありますか。

Yarın cumartesi, 5 Şubat 2011.

明日は2011年2月5日土曜日です。

Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı.

エイミーは先週の土曜日に庭で働きました。

Cumartesi günü büyükannesini ziyarete gidecek.

彼女は土曜日におばあさんを訪ねます。

- Cumartesi geceleri sık sık dışarıda yemek yiyor.
- Cumartesi akşamları genelde dışarıda yer.

彼はよく土曜の夜に外食します。

Gelecek cumartesi seni ebeveynlerimle tanıştırmak istiyorum.

次の土曜日にあなたを私の両親に紹介したい。

Aslında toplantı önümüzdeki cumartesi için planlandı.

まず第一に、会は次の土曜日に開くことに取り決められた。

Onun cumartesi öğleden sonra gelmesini bekliyoruz.

僕らは、彼が土曜の午後姿を見せるのを期待している。

Gelecek Cumartesi bir akşam yemeği verilecek.

晩さん会が次の土曜日に開かれるでしょう。

Okul Cumartesi günleri öğleden önce biter.

土曜日は12時前には学校が終わる。

Cumartesi en az meşgul olduğum zamandır.

土曜日は、僕の最も暇な日である。

Cumartesi günleri kaç tane dersiniz var?

土曜日には何時間授業がありますか。

Her cumartesi okuldan sonra tenis oynadık.

毎週土曜日の放課後に私たちはテニスをした。

Gelecek Cumartesi tenis oynamaya ne dersin.

今度の土曜日、テニスをしませんか。

Cumartesi günü öğle yemeğini getirmeyi unutma.

土曜日に昼食を持ってくるのを忘れるなよ。

Cumartesi günü hep futbol oynadığını düşündüm.

- 土曜日はいつもアメフトをしているのかと思っていました。
- 土曜日はいつもサッカーをやってると思ってた。

Kız arkadaşı ile Cumartesi günleri buluşmaktadır.

彼は彼女に土曜日ごとに会っている。

Cumartesi sabahı her zaman tenis oynarız.

私たちは土曜日の朝はいつもテニスをする。

Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.

彼は彼女に土曜日ごとに会っている。

Cumartesi öğleden sonrayı TV izleyerek geçirdim.

私はその土曜日の午後をテレビを見てすごした。

Cumartesi günleri, genellikle bu parkta yürürüz.

この公園は土曜日に私達がよく訪れる場所です。

Geçen Cumartesi Ming'in partisine gittin mi?

あなたは先週の土曜日ミンのパーティーに行きましたか。

Tom Cumartesi akşamı kız arkadaşını dışarı çıkardı.

- トムは土曜日の晩にガールフレンドを連れ出した。
- トムは土曜の夜にガールフレンドを連れ出した。

Toplantı cumartesi günü saat 10.30'da yapılacak.

その会は土曜日の午前10時半に開かれます。

O onun cumartesi öğleden sonra geleceğini bekliyor.

彼女は彼が土曜の午後姿をみせるのを期待している。

Pazartesi ve Cumartesi sık sık okulu asar.

彼は月曜日と土曜日によく授業をさぼる。

Cumartesi öğleden sonra balık tutmaya gider misin?

- 土曜日の午後、釣りに行きませんか。
- 土曜日のご午後、釣りに行きますか。

Cumartesi günü onun arabasıyla plaja gitmek istiyoruz.

土曜日には彼の車で海辺に行きたい。

Tüm öğrenciler cumartesi günü eve erken gider.

土曜日には生徒はみんな早く帰宅する。

Cumartesi hariç her gün beş dersimiz var.

土曜以外は一日に5時間授業がある。

Bu süpermarket sadece cumartesi günü teslimat yapar.

このスーパーマーケットは土曜日だけ配達する。

Lütfen gelecek Cumartesi öğleden sonrayı boş bırak.

次の土曜日の午後は開けてください。

Ailem gelecek cumartesi Yeni Zelanda'ya hareket edecek.

私の両親は今度の土曜日ニュージーランドへ出発する。

Cumartesi mi yoksa pazar mı olup olmadığını unuttum.

それが土曜だったか日曜だったか忘れました。

Ben cumartesi günü kütüphanede kitaplar okumayı prensip ediniyorum.

土曜の午後は図書館で本を読む事にしています。

Cumartesi günü için herhangi bir planın var mı?

- 土曜日に何か計画がありますか。
- 土曜日って、何か予定ある?

Geçen cumartesi heyecan verici bir beyzbol oyunu izledim.

先週の土曜日にははらはらさせる野球の試合を見ました。

Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.

パーティーが来週の土曜日すなわち8月25日に行われる。

Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.

- 今では学校の近くのほとんどの店が土曜は休みだ。
- 今では学校の近くにあるほとんどの店が土曜休業だ。

Cumartesi geçen yıldan beri devam ettiğim çömlekçilik dersidir.

土曜日、去年から通い始めた陶芸教室。

Paketlemek için cumartesi günü bana yardım edebilir misin?

土曜日に荷造りをするのを手伝ってくれますか。

Annem hasta olduğu için geçen cumartesi evden ayrılamadım.

- 私はこの前の土曜日、母が病気だったので家から出れなかった。
- 母の具合が悪かったので、先週の土曜日は家を出られませんでした。

Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.

ボブは土曜日には食料品店で店員として働いた。

O her cumartesi öğleden sonrayı tenis oynayarak geçirir.

彼女は毎週土曜日の午後をテニスをして過ごす。

Okul çarşamba ve cumartesi günleri hariç sekiz buçukta başlar.

水曜と土曜のほか、授業は8時半に始まります。

Cumartesi günü benimle bir oyunun canlı performansını görmek ister misin?

土曜に私と芝居の公演を見ませんか。

Geçen cumartesi pandaları görmek için ailemle birlikte hayvanat bahçesine gittim.

- 先週の土曜日、パンダを見に家族で動物園へ行った。
- 先週の土曜日、家族で動物園へパンダを見に行った。

Jack ve ben cumartesi günleri ofiste sırayla çalışmayı kabul ettik.

ジャックと私は、土曜日は交代でオフィスで働くことに同意した。

Margeret, geçen cumartesi babası ile tanıştın, çok iyi bir tenis oyuncusu.

- マーガレットは、この前の日曜日に君は彼女のお父さんにあったけれど、テニスがとてもうまい。
- この間の日曜日にあなたが会った男性の娘さん、マーガレットはとても優れたテニス選手なのですよ。

- O cumartesileri okula gitmek zorunda değil.
- Cumartesi günü okula gitmesi gerekmiyor.

- 彼女は土曜日学校に行かなくてもよい。
- 彼女は土曜日に学校に行く必要はありません。

Cumartesi günü Cyril adlı oğlan arkadaşımla bir tenis maçı oynuyor olacağım.

私は土曜日男友達のシリルとテニスの試合をやることになっている。

Tom gelecek cumartesi Mary için sürpriz bir doğum günü partisi düzenliyor.

トムは来週の土曜日に、メアリーの誕生日を祝ってサプライズパーティーを開く予定だ。

- Onun kocasının onu Paris'ten bir geceliğine cumartesi gecesi onu ziyaret etmek için gelmesi gerekiyordu.
- Kocasının, cumartesi gecesi tek geceliğine Paris'ten onu ziyarete gelmesi gerekiyordu.

- 土曜の晩には、パリから、一晩泊りで彼女の夫が来る筈になつてゐるのです。
- 土曜の晩には、パリから、一晩泊りで彼女の夫が来る筈になっているのです。

Okul geceleri, Tom saat dokuzda yatar fakat cuma ve cumartesi günleri çok daha geç saatlere kadar kalır.

トムは、学校のある日は9時に床につくが、金曜と土曜にはもっとずっと遅くまで起きている。