Translation of "Şaşılacak" in English

0.004 sec.

Examples of using "Şaşılacak" in a sentence and their english translations:

Şaşılacak şekilde...

Remarkably...

İngilizcesi şaşılacak kadar iyiydi.

Her English was surprisingly good.

Bu şaşılacak derecede basit.

It's amazingly simple.

Şaşılacak biçimde iyi yapıyoruz.

We're doing phenomenally well.

Seni burada görmek şaşılacak şey!

Fancy seeing you here.

Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey.

It's a wonder they're still awake.

Kasaba halkı kaçakçıların ne olduğunu hakkında şaşılacak derecede toydu.

The townspeople were astonishingly naive about what the smugglers were.

- Seni burada gördüğüme şaşırdım.
- Seni burada görmek şaşılacak şey!

- I'm surprised to see you here.
- I was surprised to see you here.

Gerçeğin kurguya kıyasla yabancı olmasında şaşılacak bir şey yok. Kurgu mantıklı olmalıdır.

It's no wonder that truth is stranger than fiction. Fiction has to make sense.

Tom'un yetersiz uyuması şaşılacak bir şey değil; o, günde on iki fincana kadar kahve içer.

It's no wonder Tom's sleeping poorly; he drinks up to twelve cups of coffee a day.