Translation of "çevirerek" in English

Tom kartı ters çevirerek masaya koydu.

Tom put the card face down on the table.

Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.

Try to check the flow of water by turning the valve.

Tom restoranlar için menüleri çevirerek çok para kazanır.

Tom makes a lot of money translating menus for restaurants.

Sayfayı çevirerek, bir kitaptaki karakterleri; duygularını incitmeden aklımızdan çıkarabiliriz.

By turning the page, we can dismiss the characters in a book without fear of hurting their feelings.

Tom hiç sıkılmadı. O tüm boş zamanını cümleleri çevirerek harcar.

Tom has never been bored. He spends all of his free time translating sentences.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

Turning the challenges of winter to their advantage, they have become true masters of these long northern nights.